ADNAN KALKAN

-YENÝ- AÇIKLIKTAN ÇIPLAKLIÐA; MAHREMÝYETÝN ÇÖKÜÞÜ

Açýklýk yerini çýplaklýða býraktý. Toplumda ahlak ve namus tehdit altýnda. Dahasý toplum bu ahlaksýzlýða alýþtýrýlýyor. Oysa tesettür ayet ve hadis deðiþmedi.

Bir toplumun yýkýmý, çoðu zaman bombalarla, silahlarla, savaþlarla deðil; ahlâkýn sinsice aþýndýrýlmasýyla baþlar. Ne yazýk ki günümüz Türkiye’sinde, Ýslâm coðrafyasýnýn birçok yerinde olduðu gibi, bu sinsi yýkýmýn en görünür ve etkili silahý çýplaklýk olmuþtur. Giyinmenin deðil, teþhirin yüceltildiði bir çaðdayýz. Eskiden ayýplanan davranýþlar bugün ödüllendiriliyor; iffetli olmak küçümseniyor, edepsizlik ise modernlik sanýlýyor. Teþvik ettiriliyor.

Mahremiyetten Mahremiyetsizliðe
Bir zamanlar, baþý açýk bir kadýný gören toplum fertleri bu durumu hoþ karþýlamaz, fakat kadýna zarar da vermezdi. Edep duygusu hem fertte hem sokakta hakimdi. Kolu ya da bacaðý görünen bir kadýnýn davranýþý, toplum tarafýndan ayýplanýr, uyarýlýr ve dýþlanýrdý. Çünkü mesele sadece bireysel bir tercih deðil; toplumsal huzur ve ahlâk düzeninin korunmasýydý. O dönemde etkileyici unsur sadece çevre deðil, ayný zamanda sýnýrlý sayýda eve giren televizyonun da mahremiyet sýnýrlarýna olan mesafesiydi.

Fakat bugün feminizm zehri ve sosyal medya ile her þey deðiþti. Artýk sadece açýklýk deðil, aleni çýplaklýk yüceltiliyor. Bu durum özellikle son on yýlda, sosyal medyanýn hayatýmýza girmesiyle katlanarak arttý. Ýnsanlar birbirini etkileyerek çýplaklýðý bir “norm” hâline getirdi. Gördükçe alýþýldý, alýþýldýkça içselleþtirildi, içselleþtikçe savunulur hâle geldi.

Maruz Kalmak Duyarsýzlaþtýrýr, Fýtrata Aykýrý Alýþtýrmadýr
Psikolojik bir gerçektir: Maruz kalan insan, zamanla tepki veremez hâle gelir ve benimseyip yaþantý haline getirilir. Bugün çýplaklýk, zinanýn meþrulaþtýrýlmasý, eþcinselliðin teþviki gibi unsurlar öyle sýk gösteriliyor ki, insanlar önce “normal” bakmaya baþlýyor, sonra da savunuyor, sonra da yaþýyor. Halbuki ne zina normaldir ne eþcinsellik yaratýlýþa uygundur, ne de çýplaklýk özgürlükle açýklanabilir. Ayet ayný ayet, hadis ayný hadis, fýtrat ayný fýtrattýr.

Özellikle gençler bu bombardýmana karþý en savunmasýz kesimi oluþturuyor. Düþünün ki sosyal medyada her gün, saatlerce karþýlarýna çýkan cinsel çýplak içerikler “mahremiyetsiz bir yaþam” modelini pompalýyor. Bu dijital etkiyle, ahlâkî çizgiler tamamen silikleþiyor. En tehlikelisi de doðru ile yanlýþýn birbirine karýþmasýyla ahlaksýzlýk normal karþýlanýr hale geldi. Nesil ahlak ile ahlaksýzlýk arasýnda gidip gelmeye baþladý. Ahlaksýzlýðý hak gibi kabul etmeye baþladý.

Çýplaklar Suçsuz, Gözünü Kapatan Ýffet Sahipleri Suçlu Mu?
Ýnançlý bir insan artýk dýþarý çýktýðýnda gözünü nereye çevireceðini bilemez hâlde. Aþaðý baksa bacak, karþýya baksa göbek, yukarý baksa göðüs… Sokaða çýktýðýnda gözünü indirene deðil, gözünün önüne ahlâksýzlýk çýkarana, soyunana kimse bir þey demiyor. Bugün toplumda açýkça bir “mahremiyet düþmanlýðý” var. Ve bu düþmanlýk, doðrudan inançlý insanlara yönelmiþ sessiz bir saldýrýdýr. Benim gözümün içine çýplak bedenini kimsenin sokmasýna hakký yoktur. Bu bir hak deðil inançlýnýn inancýyla yaþamasýna bir saldýrýdýr.

“Benim bedenim, benim kararým” diyenlerin teþhiri özgürlük sayýlýrken, iffetini korumak isteyen insanlar “gerici” yaftasýyla aþaðýlanýyor. Oysa bu açýk teþhir; sokakta yürüyen bir müminin inancýna, ahlakýna, ruhuna yönelik bir tecavüzdür. Sessizce yapýlan, ama derinden etkileyen bir inanç istismarýdýr.

Mahremiyetin Ýhlâli, Toplumun Ýntiharýdýr
Kadýnýn pazarlama aracý olarak kullanýldýðý, kýyafetin deðil bedenin satýldýðý bir toplumda, kadýn da toplum da onurunu kaybeder. Bugün birçok özel sektörde, özellikle pazarlama alanlarýnda kadýnlar bir ürün gibi sergileniyor. Eðitim kurumlarýnda bile göbeði açýk, vücut hatlarý ortada bir þekilde öðretmenlik yapanlar var. Bu sadece pedagojik deðil, toplumsal bir felakettir.

Ýffetin kaybolduðu bir yerde, aile kalmaz. Ailenin çöktüðü bir toplumda ise deðerler çöker, toplumun geleceði karanlýða sürüklenir. Çýplaklýk; sadece bir kadýn meselesi deðil, bir medeniyet meselesidir. Bu bir inanç meselesidir. Bu bir insanlýk meselesidir.

Çýplaklýk Özgürlük Deðil, Toplum Ahlakýna Yönelik Sessiz Bir Darbedir
Bugün susturulanlar, aslýnda inancýný savunanlardýr. Ve ne acýdýr ki inançlý insanlar, gözlerini korumaya çalýþtýklarý için suçlanýyor. Kimse kusura bakmasýn; çýplaklýk bir hak deðildir. Hele hele bunu baþkalarýnýn gözüne sokmak, özgürlük deðil ahlâksýzlýktýr.

Toplumun ruh saðlýðý, ailelerin huzuru, çocuklarýn kiþiliði, kadýnlarýn onuru, erkeklerin iffeti için bu gidiþata dur denilmelidir. Bu bir çaðrýdýr, bir feryattýr. Mahremiyetin olduðu yerde edep vardýr. Edep olan yerde rahmet vardýr. Ama mahremiyet yýkýlýrsa rahmet de çekilir, medeniyet de yýkýlýr. Toplumun iffet duvarý çatlarsa, medeniyetin çatýsý çöker.

Adnan Kalkan
adnankalkan01@gmail.com
Twitter: @adnankalkan01
YouTube: Adnan Kalkan

Henüz Yorum yok

Ýlk yorumu siz yazýn.

Yorum Býrakýn

E-Mail adresiniz yayýnlanmaz.







Yazarýn Diðer Makaleleri