AV. FEVZÝ KONAÇ

-YENÝ- BEYAZ ENTARÝLÝ KARA KALPLÝ ADAMCIKLAR TRUMP'A PARAYI BASTILAR !

• admin
• 16 Mayýs 2025
• Yazar
• 4066 Görüntüleme

BEYAZ ENTARÝLÝ KARA KALPLÝ ADAMCIKLAR TRUMP'A PARAYI BASTILAR !

Kýzgýnýz, þaþkýnýz, öfkeliyiz. Bu basýlan dolarlarýn hikâyesi yüz yýl önce baþladý ve aslýnda bu milyar dolarlar Trump’a o günlerden miras kaldý. Vakti geldi ve adam bu tarihe yazýlan çeki bankadan tahsil etti. Olay sadece bu aslýnda. Nasýl mý oldu? Hadi yüz yýl önceye gidelim.

20. yy. baþý. Savaþlar ve kargaþa coðrafyamýzda cirit atýyordu. Büyük hedef sömürü düzenlerinin devamý için buna engel olan devletin tehlikeli lideri Abdülhamid’i tahtan indirip, Osmanlýyý yýkmak ve Ýslam dünyasýný toparlama adýna tek güç olan hilafeti kaldýrmaktý. Hepsinde adým adým baþarýlý oldular.

Ýngiliz sinsiliðinde ajanlar vasýtasýyla orta doðuya girdiler. Müslümanlarýn inanç ve itikatlarýný bozmakla kalmadýlar. Irkçýlýðý ve ulus devlet kavramlarýný körüklediler. Dört yüz yýl Osmanlýnýn kurduðu barýþ ve huzur iklimini, kardeþi kardeþe düþman ederek yýktýlar. Haçlý seferlerinde bir kere baþarýlý olduklarý Kudüs iþgalinden sonra ikincisini 1917 de baþararak, Ýslam dünyasýnýn kalbi mesabesinde bir bölge olan Kudüs’e yerleþtiler. Arap Krallýðý vaadiyle kandýrdýklarý Þerif Hüseyin ve etrafýndaki bedevi ruhlu Araplarý, Osmanlýya karþý kýþkýrtarak bölgeyi paramparça ettiler.

Ýþte yüzyýl önce senaryosunu çizdikleri ve gizli olarak yaptýklarý Sykes-Picot Antlaþmasýyla planladýklarý bütün hedeflerine adým adým ulaþtýlar. Masa baþýnda cetvelle çizdikleri sýnýrlarla adeta pasta paylaþtýrýr gibi Þerif Hüseyin ve oðullarýna tarihte olmayan yeni ve kolay sömürülebilir küçük kukla devletçikler peydahladýlar. Karakteri zayýf ve kolay güdülebilen, makamýn þehvetine yenilmiþ þeyh bozuntularýna bu küçük pastadan hisse vererek avuçlarýnýn içine aldýlar. Bu kukla idareler babadan oðula bugünlere geldi.

Kuruluþlarýndaki efendileri Ýngilizlere olan itaatlerini pekiþtirmek adýna, veliaht prensler hep Ýngiliz okullarýnda eðitildi ve Ýngiliz kültürüne köle gibi baðlý iktidar adaylarý yetiþtirildi. Daha ilerisi bu veliaht adaylarýn koynuna birer Ýngiliz hatun verilerek, bölgedeki tüm ülkelerin saraylarýnda yarý Ýngiliz yarý Ýngiliz’e meftun nesiller inþa edildi. Yüz yýllýk bu serüvende bu ülkeciklerin þeyhciklerine yaþadýklarý bu saltanatý kime borçlu olduklarý ve velinimetlerinin kim olduklarý hiç unutturulmadý. Unutanlara ise kimi zaman darbeyle kimi zaman ise suikastlarla hatýrlatýldý.

Gel zaman git zaman ikinci dünya savaþýyla birlikte bir Ýngiliz gayrimeþru evladý olan Amerika dünya arenasýna “Artýk Efendi Benim” edasýyla girdi. Ýngiliz’in sinsi aklý her ne kadar bütün oyunlarýn arkasýnda devam etse de onun düþen performansýnýn yerini, yeni yetme ve Ýngiliz artýðý Amerika ele geçirdi. Dünyayý parsellediler. Silah gücü ve emperyalist Ýngiliz mirasýný devralarak dünyayý adeta iþgal ettiler. Ýtaat etmeyenleri yok ettiler. Japonya’ya attýklarý atom bombasýyla ne kadar canavarlaþabileceklerini gösterdiler. Ve dünya bu vahþet karþýsýnda diz çökmek zorunda kaldý. Celladýna âþýk olma babýndan o Japonya bile artýk bir Amerikan kölesi konumunda.

Bu zalim düzene karþý koyabilecek tek güç Ýslam ve Ýslam dünyasý idi. Ama bunu yapabilecek, zalime dur diyebilecek, sömürüye itiraz edebilecek tek ruh olan Osmanlýyý tarihe gömerek ve hilafet gibi bir kurumu yok ettirerek tabiri caizse hadým ettiler. Ýslam’ýn evrensel sesini kýstýlar. Müslümanlarý çeþitli senaryolarla ve proje örgütlerle dünyanýn gözünde þeytanlaþtýrýp (!) kendi zalimliklerinin üzerini kapattýlar.

Dedim ya… Yüz yýl önce sinsi Ýngiliz aklýnýn haþa yoktan var ettiði bu köyden bozma minik devletçiklerin güdülmesi kolay oldu. Daha dün balýk avlamaktan, çýplak ayakla çölde gezmekten, bedevi çadýrlarýnda deve sütü içmekten ibaret olan hayatlarý, Allah’ýn yeryüzüne bahþettiði petrol gibi bir nimetin üzerinde oturmakla deðiþti. Zaten Ýngiliz aklý bütün hesabý bu zenginliðin üzerinden yapmýþtý. Þeyhcikler Ýngiliz hatunlarýn kucaðýna, sömürgecilerde petrolün kucaðýna oturuverdiler. Affýnýza sýðýnarak yazýyorum ki; altýn klozetlere iþemeleri, yatlarda zevki sefa sürmeleri, altýn yaldýzlý saraylarda yaþamalarý, dünya güzeli kadýnlarla nefislerini tatmin etmeleri saðlandý. Ýslam’ýn yasak ve sýnýrlarý, Ýngiliz oyunu ile kurdurulan Vehhabilik gibi bir mezheple alaþaðý edildi. Þimdilerde Prens Selman eliyle yaþanan Ýsrail ile normalleþme çalýþmalarýnýn, Mekke ve Medine etrafýnda yaþanan ahlaksýzlýklarýn ve deðiþim adý altýnda Arabistan topraklarýnýn ifsat edilmesinin temelleri yaklaþýk ki yüz elli yýl önce atýldý. Yüz yýl önce provalarý için devletçikler kurduruldu ve bugünlere geldik. Ama deðiþmeyen tek þey bu saltanatý kendilerine bahþeden efendileri hiç unutturulmadý. Efendilerini razý ettikleri müddetçe, saltanatlarýnýn devam etmesine ses çýkarýlmayacaðý kulaklarýna beþ vakit ezan gibi okundu. Bu zayýf karakterli adamlar duydular bu sesi ve itaat ettiler.

Ýþte sevgili Donald Trump… Ýngiliz aklýnýn eseri olan bu yapýdan yýllýk haracýný almak üzere entarili adamlarýn köylerini ziyaret etti. Biz olmazsak bu sahte cennet haline getirdiðiniz çölünüzün kumu sizi yutar, nimetlerini çalýp yediðiniz, bize kölelik ederken kendilerine zulmettiðiniz halkýnýz sizi bir günde yer, dedi.

Dedelerinden miras itaat kültürünün uzlaþmacý Arap þeyhcikleri geleneði bozmadý ve milyar dolarlarý düðünlerde yapýldýðý gibi sarý damat Donald Trump’ýn baþýndan aþaðý döküverdiler. Üstelik biatlarýný tazelemenin, saltanatlarýný sürdürmenin, gelecek yýla kadar rahatlamanýn verdiði keyifle… Kadýnlarýný kýzlarýný sarý mafyanýn geçeði yollara dizerek, zýlgýtlar çekerek, saçlarýný sallatarak büyük bir huþu ile.

Bu manzara benim kanýma dokunuyor. Trump’ýn dolaþtýðý topraklarda görünürde itikatta Müslümanlar var gibi zannedilebilir. Ama benim gördüðüm; muamelatta Siyonizm’e esir olmuþ Amerika’ya secde eden (!), temelde Ýngiliz aklýnýn ürünü olan sömürü sisteminin uþaðý olmuþ ameli kapkara, beyaz entarili adamcýklar.

Müslümanlarý katleden emperyalist sistemi parasýyla besleyen, her bir Müslüman kardeþinin kanýnda eli olan adamlara itaatini ispat yarýþýna girmiþ, tavýrlarýyla adeta; alýn biraz da Allah’ýn bize emanet ettiði paramýzla dünyayý yakýn, Ýslam alemini terbiye edin, Gazze’yi yýkýn diyen gavurlaþmýþ (!) kölelerini görüyorum.

Evet… Sarý mafya Allah’ýn bahþettiði yeraltý nimetlerini idare edemeyen Arap ülkelerine geldi.  Ebeveyni olmayan, öksüz ve yetim kalmýþ ancak eline bir holding teslim edilmiþ küçücük çocuklar gibi gördüðü Arap liderlerine posta koydu, ellerindeki paraya çöktü. Ýngiliz aklýnýn ektiði bahçeden Amerikan çýkarlarýna uygun þekilde çiçekleri derledi, topladý, aldý ve gitti.

Biz bu hikâyenin neresine yanalým, neresine aðlayalým inanýn bilemiyorum. Rahmetli Erbakan Hocamý yine anmadan geçemedim. Bize mirasý þu güzel sözünde derdi ki; Ýslam þekil dini deðil, þuur dinidir. Ne kadar haklýymýþ. Kabe’nin yanýnda 24 saat yaþasan da Hz. Peygamberin ayaklarýnýn deðdiði topraklarda izlerine bassan da Kur’an’ýn vahyedildiði beldede dolaþsan da… Þuurun yoksa köle olmaktan kurtulamazsýn. Arap þeyhciklerine kýzmak kolay ama ben yüz yýllýk kendi maceramýza ise hiç gir/e/miyorum! Onlar aldýklarýnýn diyetini petrolden kazandýklarýndan milyar dolar olarak ödemeye devam ederken, biz aldýðýmýzýn bedelini petrol denizi Musul ve Kerkük’ten vazgeçerek peþin ödedik diyemiyorum! Ýþte halimiz ve ahvalimiz bu.