EMÝN GÖNEN

-YENÝ- NEDEN ÞÝÝR YAZIYORUM

NEDEN ÞÝÝR YAZIYORUM

     Þairlik yolunda kalemini mümkün olduðunca güçlendirmeye çalýþan bir kardeþiniz olarak bu konuda bir deneme yazmasam olmazdý herhalde. Bu yazý; bir yaný sitem, bir yaný dertleþme, bir yaný da þiir ve þairlikle ilgili karþýlaþtýðým bazý soru ve sorunlar karþýsýnda bilgilendirme amaçlý olarak ortaya çýktý.

     Evet bu yazý bir anlamda sitem yazýsý; Sitemim, münhasýran þahýslara deðil, toplumadýr. Özellikle kendini Ýslamcý olarak etiketleyen topluma… Sitemim kendimle alakalý da deðil, sözüm ona Ýslamcý camialarýn, sadece þiir özelinde deðil, edebiyat, kültür ve sanat alanýndaki birçok cepheyi terk edip boþ býrakmasýnadýr. Öyle ya! Yeryüzüne Ýslam’ýn adaletini hakim kýlmak, dünyaya nizam vermek gibi çok önemli vazifeleri ve bu vazife uðruna yapýlacak çok büyük iþleri var kardeþlerimizin. Ne iþleri olur þiirle edebiyatla deðil mi? Tabi bu Ýslamcý camialarýn birçoðunun samimi olarak gerçekten bu tarz hedef ve amaçlarý kalmýþsa.

     Dediðim gibi bu yazý bir yandan da bir dertleþme yazýsý. Þöyle oturup  enikonu þiirlerden, þairlerden ve edebiyattan konuþamamýþ olmanýn verdiði buruklukla içine çöreklenen bir hasbihal arzusundan doðdu bu yazý. Mesela: özene bezene yazdýðýn bir þiir paylaþýyorsun sosyal medyada; þuurlu ve mücahit bir mü’min edasýyla bir adam çýkýyor: “Bu iþler öyle þiirle edebiyatla olmaz” diyor. “Böyle bir zamanda þiir bize lazým deðil” diyor. Baþka bir dostun senin adýna dertleniyor sað olsun: “Bu iþlere kýymet veren kalmadý baþka bir hobi bul kendine, üzülürsün yorulursun” diyor. Bir kitap çýkarýyorsun “ahh” diyorlar “þimdi kimse þiir okumuyor ki þöyle roman falan olaydý belki okunurdu”

     Görünen o ki; her geçen yýl þiire ve þaire olan ilgi azalýyor. Þiire ve edebiyata verilen önem giderek daha da düþüyor. Þiir mürekkep kokusunu unutalý çok oldu da kâðýt ve matbaa kokusunu da unutmak üzere. Zaten neredeyse kitap okuyan kalmamakla beraber þiir kitaplarý okunan kitap türleri arasýnda en son sýralarda. Þiir ve edebiyat, sosyal medyada ki sözde edebiyat platformlarýnda ergen ruhlu, yüzeysel beylik sözler arasýnda can çekiþiyor. Maalesef kolay tüketime, beyin konforuna, haz ve eðlence odaklý meþgalelere alýþmýþ insanlara, þiir ve edebiyat tarzý þeyler artýk biraz aðýr ve sýkýcý geliyor.

     Bunca iþin gücün, hayat meþgalesinin arasýnda, karþýlýðýnda para, þöhret ve itibar gibi kazanýmlarý olmayan bir iþle neden uðraþýp duruyorsun diye merak eden ve neden þiir diye düþünen varsa þöyle söyleyeyim:
     Peygamber efendimizin müþrikleri hicvetmesi ve kendi davasýný savunmasý için Mescid-i Nebevide ayrý bir kürsü yaptýrdýðý peygamber þairi Hasan Bin Sabit (R.A) niye þiir okumuþ ve yazmýþsa bende o maksatla þiir okumayý ve yazmayý seviyorum.

     Ýstanbul’u fethederek tarihte yeni bir çað açmak, sonra gözünü Roma’ya dikip fetihten fetihe koþmak ülküsüne sahip Fatih Sultan Mehmet Han, seferlerde, savaþ otaðýnda Avni mahlasýyla:

Bu fani dünya için deðmez kuru kavgaya
Ecel ki bu dünyanýn ziyanýný kasdeder

Yýldýzlardan yücedir gözyaþý eþiðinde
Bu bulutlar ahýmýn dumanýný kasdeder

Ey Avnî beyti bozma bahsi aðyar eyleyip
Þiir o ki sadece cananýný kasdeder

Diye neden þiirler kaleme almýþsa bende o yüzden þiir yazýyorum.

“Allah seni Selim Han’a vezir eylesin” diye beddua ettirecek kadar sertliðiyle, celaliyle, gazabýyla meþhur Yavuz Sulta Selim’e

Þirler pençe-i kahrýmda olurken lerzân.
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek.

Diye þiirler söyleten duygu ne ise bende o hisle þiir yazýyorum.

     Birinci Dünya Savaþý ve Kurtuluþ savaþý sýrasýnda, vatan elden gitmek üzere iken, açlýk, sefalet, çaresizlik kol geziyorken, memleketin baðrýnda düþmanýn pis çizmeleri dolanýyorken, bunca mezalim arasýnda Mehmet Akif’e þiir yazdýran sebep ne ise bende o sebeple þiir yazýyorum.

     Verilebilecek daha onlarca örnek var ancak “bize böyle bir zamanda þiir lazým deðil” diyen amcamýn þiirin ve edebiyatýn bir milletin, bir topluluðun, bir davanýn belleðini, ruhunu ayakta tutan bir unsur olabileceðini anlamasý için yeter diye düþünüyorum.

     “Þiir bir uçaðý düþüremez ama pilotun kafasýný karýþtýrabilir” diyor Filistinli þair Mahmut derviþ. Zannedildiði gibi þiir, insaný veya toplumu yumuþak, edilgen, naif ve aciz yapmaz. Aksine iyi yürekli ama güçlü, karakterli ve duruþu olan bir insan yapar. Þiir ve edebiyat insanlarý, kötülüðe, adaletsizliðe ve zulme karþý bir direniþ ekseninde buluþturabilir. Güçlü ve estetik söz söyleme, iyi insan ve iyi toplum oluþturma anlamýnda çok güçlü bir unsur olabilir.

     Yüksek idealleri, davalarý olan topluluklar artýk edebiyat sanat gibi konulara ya burun kývýrýyor ya da bu konularla hiçbir alakasý bilgisi ve alakasý olmuyor. Oysa ruhu, duygusu heyecaný ve kendi geliþtirdiði romantizmini ayakta tutamayan hiçbir mefkure canlý kalamaz. Canlý ve heyecanlý bir mefkuresi olmayan hiçbir ideoloji ise emeline ulaþamaz. Heyecaný ve romantizmi ayakta tutmanýn en iyi yollarýndan biride edebiyattýr sanattýr.

     Kýymetli dostlar þiir sadece birkaç kafiye ile oluþturulmuþ söz dizesi deðildir. Þiir dilin yetemediði anlamlarý ve duygularý keþfetmeye yönelik bir çabadýr. Bazen sayfalarca yazýp anlatamadýðýnýz bir hissiyatý, bir anlamý, bir dizeyle ortaya çýkarýrsýnýz. Þiirle kelimeler, þiirin kendine has ahengi ve musikisiyle, içindeki imge ve metaforlarla birlikte anlamlarýnýn ötesine geçer. Kelimeler þiirle yeni anlamlar kazanýr. Sözü geniþletir, büyütür, coþturur, derinleþtir.

      Þiir eskiden o kadar önemli ve geniþ bir yer tutuyordu ki belki de nazýmla yani þiirle yazýlmýþ eserler nesirle yazýlmýþ eserlerden daha fazlaydý. En çok nazým ölçüsüyle yazýlmýþ eserler raðbet görüyordu. Toplum hayatýnda halk, ilim insanlarýna bana ne vereceksen ne öðreteceksen ne anlatacaksan þiirle anlat diyordu bir nevi. Hoca Ahmet Yesevi’nin Divan-ý Hikmet’i, Mevlana’nýn Mesnevi’si, Süleyman Çelebi’nin Mevlidi, Fuzuli’nin Leyla vü Mecnun’u bu yüzden yazýldý. Ýlim, hikâye, siyer, peygamberler tarihi, siyasetname, nasihatname, fetihname ve hatta tarihle alakalý birçok eser nazým ölçüleriyle kaleme alýndý. Dönemin padiþahlarý, sultanlarý, beyleri kendilerine bu tarz eserler takdim edenlere veya methiyeler yazanlara, yüksek ücretler, hediyeler verirler hatta maaþa baðlarlardý. Çünkü bu eserler geleceðe býrakýlan birer mirastý, toplumun hafýzasýydý.

     Her ne kadar toplumda þiirin pek kabul görmediðini ilginin neredeyse bittiðini düþünsek de ben aslýnda her insanýn þiir sevdiðini veya sevebileceðini düþünüyorum. Fakat þunu söyleyebilirim: her insan her tür þiirden hoþlanmayabilir. Þiirle en alakasýzmýþ gibi duran ve “ben hiç þiir sevmem” diyen insana dahi anlamýný ve duygusunu beðeneceði þöyle hoþ bir mani, basit bir dörtlük okursanýz hoþuna gittiðini, hafifçe tebessüm ettiðini görürsünüz. Yani bence kiþi sadece kültürüne eðitimine karakterine göre olmayan þiiri sevmez. Peki neden toplum þiirden bu kadar uzak düþtü?

      Þiir ve sanatlý söyleyiþ insanlýk tarihinde sandýðýmýzdan çok daha uzun bir zamandan, tarih öncesinden beri vardýr. Çünkü insanýn fýtratýnda var olan güzellik ve estetik duygusunu okþayan bir þeydir. Buna raðmen günümüzde þiirden bu kadar uzaklaþýlmasýnýn birçok sebebi var elbette. Bu sebeplerin baþlýcalarý arasýnda teknoloji, kapitalizm, haz odaklý eðlence alýþkanlýklarý, popüler kültür, insanýn giderek daha da materyalistleþmesi, insanlarýn çaðýmýzda insan olmayý býrakýp mekanikleþmeye çalýþmasý v.b sayýlabilir. Uzun uzadýya bu sebepler üzerinde duracak deðilim ancak naçizane þöyle bir tavsiyede bulunmak istiyorum: Ýçinizdeki insandan, fýtratýnýzda var olan estetik ve güzellik duygusundan vazgeçmeyin, onu besleyin, koruyun ve yine fýtratýnýzda var olan insaný insanýn kurdu yapan canavara yem etmeyin. Selam ve dua ile.

    

 

    

    

 

 

    

2 Yorum

Yavuz Mercan

Yavuz Mercan

19 Þubat 2025
Þiir hedefe ulaþan oktan daha tesirlidir. Ok bir kiþiyi devre dýþý býrakýrken þiir kitleleri harekete geçirecek bir güce sahiptir.

leylayýldýz

leylayýldýz

25 Þubat 2025
Çok baþarýlý, kendi kalemimden çýksa þiir yazmayý ancak bu kadar güzel anlatabilirdim

Yorum Býrakýn

E-Mail adresiniz yayýnlanmaz.







Yazarýn Diðer Makaleleri