- 03 Temmuz 2025 - -YENİ- KUR'AN ÖĞRENMENİN VE ÖĞRETMENİN ÖNEMİ
- 27 Haziran 2025 - KUR'AN-I KERİM'İN İNDİRİLİŞ GAYESİ
- 20 Haziran 2025 - KUR'AN'I TEĞANNİ İLE OKUMAK
- 30 Mayýs 2025 - KUR'AN-I KERİM'İ NASIL OKUMALIYIZ? (II) -TECVİD-
- 23 Mayýs 2025 - KUR'AN-I KERİM'İ NASIL OKUYACAĞIZ? (I)
- 18 Mayýs 2025 - KUR'AN-I KERİM OKUMANIN FAZİLETLERİ
- 15 Mayýs 2025 - LAFIZ VE MANA AÇISINDAN KUR'AN-I KERİM

İBRAHİM ERKAM
KUR'AN-I KERİM'İ NASIL OKUMALIYIZ?(III) -TEDEBBÜR-
KUR'AN-I KERİM'İ NASIL OKUMALIYIZ?(III) -TEDEBBÜR-
Tedebbür, lügatte düşünüp taşınmak, özen göstermek, kafa yormak anlamına gelir. Istılahta ise ayetler üzerinde tekrar tekrar tefekkür etmek, yoğun bir anlama çabasına girmek manasına gelir. Çünkü Kur'an, üzerinde çokça tefekkür etmemiz, anlamamız ve rehber edinmemiz için gönderilmiş ilahi bir kitaptır.
Allah (cc), Kur’an’ın tedebbür ile okunması hakkında şöyle buyurur: “Kur’an’ı tedebbür etmezler mi? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?" (Muhammed,24)
Nahl Suresi 43 ve 44. Ayetlerinde ise Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Senden önce de ancak kendilerine vahiy indirdiğimiz kişileri peygamber olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız bilgi sahibi olanlara sorun. O peygamberleri apaçık delillerle ve kutsal metinlerle gönderdik. İnsanlara indirilenleri kendilerine açıklaman için ve düşünsünler diye sana Zikri(Kur'an'ı) indirdik.
Kur'an'ı düşünerek okumanın asıl amacı anlamaktır. Kur’an’ı tilavet ederken hiç aklımızdan çıkarmayacağımız husus, bize rehber olarak indirilen, kerim olan Kur’an, doğru anlayıp yaşamak için indirilmiştir. Hz. Ali (ra): “Anlamayarak yapılan ibadette, düşünmeden yapılan kıraatte hayır yoktur.” buyurarak bunun önemine dikkat çekmiştir.
Kur’an’ı doğru anlamanın en önemli şartı ise doğru soruları sormaktır. Okunan ayetlerin kime seslendiğini, ne anlattığını ve hangi bağlamda söylendiğini doğru tespit edip iyi kavradıktan sonra isabetli bir anlama gerçekleşebilir.
İmam Gazali bu hususla ilgili şöyle demiştir: “Kur’an’ı hakkıyla okumuş olmak için dil, akıl ve kalbin işbirliği halinde olması lazımdır. Buna göre dil okumalı, akıl tercüme etmeli, kalp de ders almalıdır. Yani dil, Kur’an’ı harflerin mahreç ve sıfatlarına riayet ederek, Allah’ın indirdiği şekilde tane tane okuyacak; akıl, okunan yerlerin manasını anlayıp düşünecek; kalp ise, bu manalardan gereken dersi alıp etkilenecek, kişinin o manaların gösterdiği istikamete yönelmesini ve kendisine çekidüzen vermesini sağlayacaktır.”
Kur'an'ı sadece ses güzelliğini öne çıkarmak maksadı ile gönüle tesir etmeyen ve anlama çabası içerisinde olmadan tilavet etmek, kişiyi ana gayeye ulaştırmayacaktır. Aynı şekilde tecvid ile okuyacağım derken vesveseye düşüp harflerin sadece zahiriyle uğraşmak da böyledir. Yani Kur'an'ın lafzıyla ilgili çabamız yerinde ve yeteri kadar olmalı. Mananın önemini ve amele yansıtılmasını olumsuz etkilememelidir vesselam.
Henüz Yorum yok