- 19 Mart 2025 - -YENÝ- OSMANLI TOPLUMUNDA RAMAZAN GELENEKLERÝ...
- 04 Þubat 2025 - YAHYA KEMAL'ÝN HOCASI MUTASAVVIF ÞAÝR ÞEYH SADEDDÎN SIRRÎ EFENDÝ...
- 12 Ocak 2025 - TANJU ÖZCAN…
- 06 Kasým 2024 - ÜSKÜPLÜ KILIÇÇIZÂDE ÝSHÂK ÇELEBÝ...
- 19 Ekim 2024 - MANÝPÜLASYON
- 09 Ekim 2024 - DÝJÝTAL VATAN...
- 20 Eylül 2024 - KATLÝAM DEVAM EDÝYOR! - AYÞENUR EZGÝ EYGÝ
- 29 Temmuz 2024 - BOSNALI BÝR MELÂMÎ ÞAÝR: ABDULLAH BOSNEVÎ
- 29 Mayýs 2024 - ÝZZEDDÝN KASSAM...
- 23 Mayýs 2024 - SOUND OF FREEDOM... (HOLLYWOOD, CIA VE ÇOCUK ÝSTÝSMARI)
- 15 Nisan 2024 - YASÝN EBU AKÝLE (Asi Bir Kelebeðin Son Nefesi...)
- 06 Nisan 2024 - HANZALA...
- 03 Aralýk 2023 - Utanç Duvarý
- 22 Kasým 2023 - Filistin Halkýnýn Direniþ Sembolü: Osmanlý Subayý Þeyh Ýzzeddin el-Kassâm…

MUHAMMED SEFA RUMELÝ
NEREYE BU GÝDÝÞ?
NEREYE BU GÝDÝÞ?
Ne acý ki kendi toplumumuzdan korkar hale geldik.
Gittikçe yozlaþan, saygý ve sevginin kalmadýðý, tahammülsüzlüðün had safhada olduðu bir toplumda, kendimizi nasýl güvende hissedebiliriz?
Ahlaki olarak tekeri patlamýþ bir kamyon edasýyla yokuþ aþaðý giden büyük bir insan yýðýnýyla karþý karþýyayýz.
Ýnsanlarýn bakýþlarýnda anlamsýz bir meydan okuma var...
Þefkat ve merhametten yoksun bu bakýþlar, muhataplarýnýn yüzüne bir tokat gibi çarpýyor.
Zýt kutuplar gibi insanlar birbirlerinden gittikçe uzaklaþýyor...
Her an patlamaya hazýr bir bomba gibi gergin ve yýkýcý silüetlerle beraber yaþamak zorundayýz...
Selamlaþmanýn fazileti unutulmuþ...
Büyüðe saygý ve hürmet lügatýmýzdan çoktan çýkmýþ artýk...
Özür dilemek, helallik istemek sanki büyük bir acizlikmiþ gibi dillerden tamamen uzakta...
Cebinde silahý olan sanki þehir eþkýyasý...
Çocuk yaþlardan itibaren sigara, alkol ve uyuþturucu alýþkanlýklarý almýþ baþýný gidiyor...
Aðýzlarda hakaret ve küfür adeta yuva yapmýþ.
Kadýn erkek rolünde taþtan sert, erkek ise yeni gelin narinliðinde dolaþýyor ortalýkta...
Estetik, zarafet, þýklýk çýplaklýða kurban edilmiþ.
Yalan ve gýybet olmazsa olmazýmýz...
Ne sabrýmýz kaldý, ne tevekkülümüz...
Baþýmýza gelen her musibette, ruhsal krizler geçirip katliamlar yapar hale geldik.
Ekonomik olarak zordayýz çok doðru, lakin ahlak olarak daha da zor durumdayýz.
Bir ülkede, ekonomi kötü olursa o ülkede ahlak da yozlaþýr tezinin, hayata geçmiþ halini yaþýyoruz.
Ýnsanlar sýkýntýda, kiralar yüksek, geçim sýkýntýsý had safhada...
Doðal olarak toplumun asabiyet kat sayýsý da o oranda yüksek...
Ama hani bizi biz yapan deðerler...
Yardýmlaþma, tevekkül etme, israfa karþý olma, mütevazýlýk, diðerkâmlýk, gösteriþten uzaklýk vs.
Ruh aynasýna baktýðýmýzda, kendimizi bile tanýyamýyoruz artýk...
Býrakýn eþ dost akrabayla çocuklarýmýzla dahi saðlýklý bir iletiþim kuramýyoruz.
Bedenen yanýmýzda olsalar da zihnen ve ruhen bizden çok uzaktalar...
Ýnternet zehirli bir sarmaþýk gibi körpe zihinleri iþgal etmiþ durumda...
Kendi gençlerimizden çekinir hale geldik.
En acý veren þeyse bugünün dünden daha kötü olmasý...
Büyük bir ahlaki çöküþün pençesinde, bilinmez bir ufka doðru akýp gidiyoruz.
Ne diyelim, Allah sonumuzu hayýr eylesin...
Henüz Yorum yok