MEHMET BOZKURT

BU NASIL BÝR EÐÝTÝM SÝSTEMÝ !?

• admin
• 14 Eylül 2024
• Yazar
• 9256 Görüntüleme

BU NASIL BÝR EÐÝTÝM SÝSTEMÝ !?

Bir zamanlar ben de öðretmendim! Hemen denilecek ki, hala öðretmensiniz hocam!
Yok yok! O, eskidendi... Toplumumuz büyük bir erozyon geçirdi... Deðiþim ve dönüþüm geçirdi...
Kimseye hak edilen deðer verilmiyor! "Ne kadar paranýz varsa o kadar insansýnýz maalesef!" (!)
Devletime 21 yýl yönetici olmak üzere toplum 30 yýl þerefle eðitimci olarak hizmet ettim.
Tam öðretmen olmuþtum ki, 51 yaþýnda emekli olmaya karar verdim!

Niye ki !?

Çökmüþ bir sistem bana hep acý verdi! Yama dikmeye, yalan söyleyerek kendimizi kandýrmaya tahammülüm kalmamýþtý!

Ne güzel!?

Dostlar hala beni öðretmen olarak görüyor!?
Ya sahi ben öðretmen miyim!?
Evet ben ülkeme ve milletime vefa borcumu ödeyen çok iyi bir öðretmendim! Hala görevim devam ediyor!
Allah'ýn huzuruna götüreceðim çok güzel belgelerim var!
Sonsuz hamd ediyorum!

Bir Eðitimci olarak çok üzülerek diyorum ki!?
Halkýnýn % 99'u Müslüman'dýr deniliyor! Ama Ýlkokul'dan Üniversite'ye kadar ders kitaplarýnda  "Allah" adý yazmaz!
Allahsýz bir eðitim sisteminde ancak bu kadar insan yetiþtirilir!?

... Ve

Bir Eðitimci olarak devletime sesleniyorum!
Ve diyorum ki:
Eðitim sistemimiz can çekiþiyor!?
Heba oluyor çocuklarýmýz!?
Öncelikle bu sistem milli deðildir!?
Bu sistem düþünen insan yetiþtirmiyor!?
Bu sistem milletimizi temsil etmiyor!?
Bu sistem sevgi, saygý, hosgöru, dayanýþma kaynaþma, kucaklaþma, dertleþme ve paylaþmaktan uzak insan yetiþtiriyor!?
Bu sistem geleceðe güvenle bakmayý aþýlamýyor!?
Bu sistemde çocuklarýmýz okula tertemiz adým atýyor ve apayrý birer insan olarak çýkýyor!?
Bu sistem bilgi, beceri, istidat ve kabiliyete önem vermiyor ve insan fýtratýna aykýrýdýr!?

Eðitim sistemimizde bütün kademelerde not vermekten baþka bir þey veremiyoruz öðrencilere! Öðrencilerin bütün yetenek ve özelliklerine kör bir sistem! Tam bir yetenek katliamý! Not verme sektörü! Kimi öðrenci parayla, kimi öðrenci de parasýz not alýyor.
Ama sadece not alýyor!
Deniliyor ki, sistem deðiþti, aslýnda sistem deðil, fiyasko!?
Sonuç olarak, bu eðitim sistemi ahlaken çökmüþtür!

... Ve

Ben ilkokula baþladýðým gün, önüme bir kaç sayfalýk üzerinde "OKUMA" yazýlý bir kitapçýk koydular-
1962
Kapaðýný açtým bir hevesle!
Ýlk sayfada, mýþýl mýþýl uyuyan bir erkek çocuk ve çok güzel bir battaniyenin altýnda!
Ben ise sabah erken saatte okuldayým! Kaþlarýný çatan, baðýran bir öðretmenin huzurunda, önce imrendim ve hemen sonra isyana baþladým!

Neden mi?
Çünkü o uyuyan çocuðun resminin altýnda þu yazý:
Uyu uyu yat uyu
Uyu uyu yat uyu
Uyu uyu yat uyu

Tam üç defa adeta yemin ettik, ettirdiler!
O anda karar verdim ve dedim ki:
"Ben, Kemalist düzenin imalat hatasý olacaðým!"
Ve sonsuz hamdediyorum ki, öyle oldum!

Peki ilk sayfada uyutan deðil, düþündüren baþka bir resim olamaz miydi? Altýnda da sevgi, saygý, hosgörü, dayanýþma, kaynaþma, kucaklaþma, paylaþma, kardeþlik, adalet, ahlak kelimeleriyle besmele çekemez miydik?

... Ve

Sayýn Cumhurbaþkanýmýz doðru söyledi!
Ne dedi!?
"Fikri iktidarlarýmýzý tesis edemedik!"
"Samimi bir muhasebe ile geçtiðimiz 20 yýlda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attýðýmýzý ama eðitim ve öðretimde, kültürde arzu ettiðimiz ilerlemeyi saðlayamadýðýmýzý düþünüyorum!
"Ülkemizin geçmiþten bugüne eðitim öðretim sistemi çocuklarýmýza sadece maddi bilgi yükleme üzerine kuruludur."

Kayýtsýz ve þartsýz "Evet!"
Doðru söyledi. Ancak 100 yýlda hiç bir zaman doðru yapýlmadý...

...Ve

Eðitimde, kýsa, orta ve uzun vadede acilen yapýlmasý gerekenler var!
▪︎ Son 20 yýlda görev yapan Milli Eðitim Bakanlarý Eðitimci deðil, sýnýfý ve okulu tanýmýyor!
Avukat, Mühendisi, Ýktisatçý ve herkes...
Sýrasýyla;
Erkan Mumcu – Hukukçu
Doç. Dr. Hüseyin Çelik -Türk Dili ve Edebiyatý
Nimet Baþ Çubukçu – Hukukçu
Prof. Dr. Ömer Dinçer – Ýktisatçý
Prof. Dr. Nabi Avcý - Endüstri Mühendisi
Ýsmet Yýlmaz - Gemi Ýnþaatý Mühendisi
Ziya Selçuk - Geliþim Psikolojisi ve Özel Okul sahibi
Prof. Dr. Mahmut Özer - Sosyoloji Eðitimi aldý.
Prof. Dr. Yusuf Tekin - Siyasal Bilgiler Fakültesi

▪︎ Eðitim müfredatýmýz milli deðil...

Acilen Amerika ile yapýlan sözleþme iptal edilmelidir.
Milletimiz büyük çoðunlukla bunu bilmiyor. Bir Eðitimci olarak milletime vefa borcum adýna tekrar duyuruyorum!
27 Aralýk 1949 tarihinde imzalanan, Türkiye ve ABD hükümetleri arasýnda Eðitim komisyonu hakkýndaki anlaþma 15 Mart 1950 tarih ve 5596 sayýlý kanun TBMM'den geçti ve yürürlüðe girdi. Halen yürürlüktedir!
Bu FULBRÝGHT anlaþmasýna göre: Eðitim komisyonda 8 üye bulunacaktýr.
Türkiye'den 4 üye, ABD'dan 4 üye bulunacaktýr!
Türkiye'deki ABD diplomatik heyetinin baþý, yani ABD Büyükelçisi, Eðitim komisyonunun fahri baþkanýdýr! Komisyonda oylarýn eþit olmasý durumlarda ABD Büyükelçisi son sözü söyler!
ABD'nin komisyondaki 4 üyesinden 2 tanesi Büyükelçilikteki CÝA ajaný olmasý da muhtemeldir!
Ýþte Eðitimdeki Hal-i Pür Melalimiz bu!?

▪︎ Milli Eðitim'de atamalarda ehliyet ve liyakat yok!

Hiç bir yönetim tecrübesi olmayan öðretmen bir anda daire baþkaný olabiliyor!
Facia...

▪︎ Öðretmen ve öðrencilerde serbest kýyafet, yakýþmayan ciddiyetsiz kýyafete dönüþtü...
Olamaz...

▪︎ Her yýl övünerek teslim edilen yeni ders kitaplarý yýlsonunda okul yönetimine teslim edilmeli ve iki yýl kullanýldýktan sonra çöpe göndermek yerine, geri dönüþüme gönderilmeli...
Devlet, gereksiz korkunç israftan kurtulmalýdýr.

▪︎ Öðretmenler düzenli olarak hizmetiçi eðitime alýnmalýdýr! Metod bilgisi, insan iliþkileri ve dünyadaki geliþmeler uzmanlarca aktarýlmalýdýr. Ve her öðretmen mesleðe baþlarken, en az bir yýl rehber öðretmeni ile birlikte derse girmelidir! Asaleti onaylandýktan sonra ders verilmelidir.

▪︎ Öðrenciler, sýnýfa (hatta okula) telefonla alýnmamalý ve veliler kesinlikle öðretmenlere güvenmeli ve sahip çýkmalýdýr.
Þiddet mutlaka önlenmelidir...
Korkan ve tedirgin olan öðretmenlerden baþarý beklenemez!

... Ve asýl tiyatro bu!?
Ýlkokulu bitir...
Ortaokulu bitir...
Liseyi bitir...
(Herkesi toptan Üniversite sýnavýna!)
Sonra Üniversite'yi bitir...
Toplam: (6+1 = Ýlkokul öncesi) 4+4+4+4 = 23 yýl
Sonuç : Boþ gezenler...
Angola hariç, dünyada var mi böyle kepazelik!?
Ara eleman yok...
Meslek Liseleri'nde pahalý bir eðitim aldý ve sonra Hukuk Fakültesi'ne devam ediyor!
Oysa Teknik Eðitim Fakültelerine devam etmeliydi...

... Ve

Gençlik Deist yapýldý!
Gençlik fuhuþa saptýrýldý!
Lut olduk, Pompei gibiyiz!
Ýnanýn her an, her saniye gidiciyiz!
Milli ve manevi olarak iflas ettirilmiþiz!
Yarýnýn anne adaylarý genç kýzlarýmýzýn bir kýsmý göbekleri açýk, müstehcenlikte sýnýr tanýmaz olmuþlardýr!

Türk milleti adýna ahlaki ve Ýslami endiþe taþýmayan, milli ve manevi melekeleri sýfýrlanmýþ herkes, yarýn mahþer günü ahlaksýzlýklara müsamahadan hesaba çekileceklerdir.

Dinim ve milletim adýna sizlerden rica ediyorum! Bundan sonra gençliðin içine bilerek ve kasten itildiði manevi bunalýmdan kurtuluþunu yazýn, söyleyin ve baðýrýn! Yazýlarýnýzla Allah adýna haykýrýn ki, hainler korkarken, gaflet ehli olanlar uyansýnlar!

Her aile, toplum denen binayý meydana getirecek olan kerpiçler gibidir. Çürük kerpiçten saðlam bina olmaz. Günümüz gençliði büyük ölçüde çürümüþtür, istiklal ve istikbalimiz tehlikededir.

Haksýzlýk, ahlaksýzlýk ve küfür karþýsýnda susarak dilsiz þeytan olamayýz. Ey iman edenler! Ýman ediniz…

...Ve

Sadece eðitim alanýnda deðil, her alanda toplumumuz ruhsal sorun (depresyon) yaþýyor!
Bir kaç zamandýr, kimi görsem ruhsal sorunlar yaþýyor ve üzüntü içerisinde!
Toplumumuz depresyondadýr desem, abartmýþ sayýlmam!

Türk toplumu aylarca Engin ve Dilan Polat'ý konuþtu ve tartýþtý. Aslýnda oyalandýk. 40 yýl için hazýrlanan iddianame var ve 4 ayda herkes serbest! Çok tuhaf deðil mi?

Adalet tecelli etti mi?
Ben "hayýr!" diyorum!

Günlerdir Türkiye, katledilen 8 yaþýndaki masum Narin Güran'ý konuþuyoruz! Ve ne yazýk ki, zulüm zirvede yaþanýyor!
Ve tabi büyük bir utanç!

Her gün yeni bir gündemle uyanýyoruz. Sanki, adeta hep bir aðýzdan "Ölsek de, kurtulsak!" diyoruz, ama dertlerimizi Kur’an'a arz edersek utanýr mýyýz acaba!?

Ýþte size Reçete!?
"Hayýr! dedi Musa:
"Endiþelenmeyin! Þüphesiz Rabb'im benimledir. Bana yol gösterecektir." Þuara, 26/62
Yukarda arz ettiðim Þuara suresindeki Ayet, Hz. Musa (a.s)'dan bahsediyor!

Düþünün ki, bir gruba önder olmuþsunuz ve hiç kimseye bir zararýnýz yok ama dünyanýn en zalim adamý peþinizde!? Sizi ve size inananlarý acý içinde öldürecek!
Ve siz kaçýyorsunuz, onlar kovalýyor!
Koþuyorsunuz ve geldiðiniz yer, koskoca Kýzýldeniz’in kýyýsý!
Atlasanýz, boðulacaksýnýz!
Dursanýz, Firavun ordusuyla geliyor! doðranacaksýnýz!
Ýþte, tam da böyle bir zamanda Hz. Musa (a.s)'ýn kavmi, teselli vermedi. "Öl de, ölelim!" demedi!
Aksine, büyük bir hýþýmla!
"Ýþte yakalandýk! Ey Musa! Sen açtýn baþýmýza bu belayý!" dediler!
Önden Kýzýldeniz köpürüyor, arkadan Firavun geliyor!
Hz. Musa (a.s)'ýn dilinden tek bir nida çýktý o anda!
"Endiþelenmeyin!
Kuþkusuz Rabb'im benimledir. Bana yol (çare) gösterecektir."
Ýþte bu kadar!?
Bu söz deðil miydi Kýzýldeniz’i yardýran, dert sanýlan Firavun’u ordusuyla birlikte boðduran!?
Neden zor geliyor Rabbimize güvenmek bizlere!?
Üzüntü, Rabbimiz’in sevmediði bir ahlaktýr.
Bu yüzden bizlere emrediyor Rabbimiz!
"... Gevþemeyin! Üzülmeyen! Eðer inanýyorsanýz üstüm olan sizlersiniz!" Al-i Ýmran, 3/139
Hz Ýbrahim (a.s) ateþe atýldýðýnda üzüldü mü?
Yoksa;
"Allah bana yeter; O, ne güzel vekildir!" deyip tebessüm mü etti alevlere!
Ya Hz. Sümeyye (r.anha) annemiz!
Mýzrak göðsüne saplandýðýnda umrunda mýydý dersiniz!
"La ilahe illallah! dedi son defa, tebessümle!"
Ya Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v)
Uhud'da yüzünden kanlar süzülürken,
Taif'te taþlanýrken, Kabe'de secdede iken, üzerine iþkembeler atýlýrken,
Yavrularýný elleriyle gömerken,
Midesine baðladýðý taþlar yere düþerken,
Karýsýna zina iftirasý atýlýrken,
Þimdiki tabirle hangi depresyona giriyordu?
Onlar, Allah'ýn bu emrine teslim olmuþlardý.
"... Onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardýr... " Bakara, 2/277

Ýman edin ve teslim olun! Bilin ki, Allah sizinle beraberdir, O size bir yol gösterecektir! Ýnanýyorsanýz, üstün olan sizlersiniz! Sizin için korku olmaz, mahsun da olmazsýnýz!
Üzüntü ve depresyonun ilacý, son cümlededir!

Mehmet Bozkurt, Eðitimci Ýlahiyatçý Araþtýrmacý Yazar