MEHMET BOZKURT

MÜSLÜMANLAR, KUR'AN'DA BULUÞMADIKÇA ZAFER KAZANAMAZLAR!

MÜSLÜMANLAR, KUR'AN'DA BULUÞMADIKÇA ZAFER KAZANAMAZLAR!

Kur'an-ý Kerim; ameliyat olacaklara veya baþ, diþ, diz aðrýlarý olan hastalarýn iyileþmesine þifa olarak okunarak üfürmek için gönderilen bir kitap deðil, kalplerdeki küfür, þirk, kin, nefret, ikiyüzlülük, haset, inkar ve zulüm gibi hastalýklarýn giderilmesine þifa olup, kurallarý ve emirleriyle insanlýðýn en büyük maddi ve manevi hastalýklarýn tedavisi için þifadýr.

Kur'an-ý Kerim diyor ki:

Hakikati gözler önüne serdirdikten sonra, "Niçin aklýnýzý kullanmýyorsunuz!?"
"Bu kitabý indirmemiz insanlara yetmedi mi!?"
"Baþka hakem yoktur ve sadece bu kitaptan sorulacaksýnýz!?"
"Ýnsan için çalýþmasýndan/emeðinden baþka bir karþýlýk yoktur!"
"De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu!?"
"Hesap sorucu sadece Allah'týr!"

Uydurulmuþ din, suyun üzerindeki köpük gibidir. "Dine karþý din" üretenler, kendi baðlýlarýný çeþitli yöntemlerle büyülerler. Onlarýn büyüsünü "bir Musa Asa'sý" bozmaya yeter! Her türlü büyüyü, sihir bozmak için mü'minlerin eline verilmiþ Asa Kur'an'dýr! Ve kýyamete kadar bu böyle devam edecektir.

Kur'an; uyuþmuþ beyinleri yeniden faaliyete geçirir ve yeniden çalýþtýrmaya baþlar. Aklýn en büyük reberidir ve aklý harekete geçirmek de Kur'an'ýn emridir!

Eðer okunan bir Kitapla daðlar yürütülseydi veya onunla yer parçalansaydý yahut onunla ölüler konuþturulsaydý, o Kitap yine bu Kur'an olurdu.

"Allah'ýn kitabý olan Kur’an'da; sizden öncekilerin kýssalarý, sizden sonrakilerin haberleri, kendi aranýzda olanlarýn hükümleri vardýr. O, doðruyu eðriden ayýran bir kitaptýr. O, hiçbir zaman anlamsýz konuþmaz. O, Allah'ýn saðlam ipidir. O, zikri hakimdir. O, dosdoðru yoldur, kötü arzular O'nu asla hedefinden saptýramaz. Diller O'nu karýþtýrýp bozamaz. Alimler O'na doyamaz. Muttakiler O'ndan usanmaz. O, tekrar tekrar okumakla eskimez. O, cinlerin, iþitir iþitmez, "Biz acayip bir Kur’an iþittik ki, O, doðru yola iletiyor. Derhal ona inandýk" dedikleri kitaptýr. O'nun ölçülerine göre konuþan doðruyu söyler, O'na göre davranan ecrini alýr. O'nunla hükmeden adil olur. O'na çaðýran doðru yola çaðýrmýþ olur. Çünkü O, insanlýk için bir hayat kitabýdýr.

"Ýnsanlýðý karanlýklardan aydýnlýða, zulmetten nura, batýl anlayýþlardan hakikata ulaþtýrmak için gönderilmiþ olan ana kaynaktýr."

"Biz Müslümanlar okunsun, anlaþýlsýn ve yaþansýn diye gönderilmiþ olan bir kitabý, yýllarca anlamadan okuruz. O'na duyduðumuz sevgi ve saygýyý anlatmakla bitiremeyiz. Abdest almadan ona elimizi sürmeyiz, yüksek yerlerde muhafaza ederiz, kýsacasý ona saygý adýna yapýlmasý gereken ne varsa hepsini yapmaya çalýþýrýz, ama O'nu anlamak için hiçbir gayret göstermeyiz. Anlamadýðýmýz için de O'nun bizden istediði nedir hiç öðrenmeden sayfalarýna bakarýz!?"

"Kur’an’ý, anlamadan, anlama gayreti göstermeden, hatta bunun gerekliliðine bile inanmadan, sadece ecir kazanmak üzere ve hatim indirmek amacýyla okur dururuz. Bu durum, dünyada herhalde Kur’an’dan baþka bir kitap için yapýlmamýþtýr. Çünkü dünyanýn her yerinde insanlar bir kitabý öðrenmek için okurlar ve onun vermeye çalýþtýðý mesajdan istifade ederler. Müslümanlar ise Kur’an'ý sadece okumak için öðrenir ve bir ömür boyunca da okurlar, fakat asla O'nu anlamak ve ne istediðini öðrenmek için anladýklarý dilden okumazlar.

Niçin?

Çünkü böylesi sevap deðildir!.. Bu yanlýþ yaklaþýmýn bir baþka þekli ise Kur’an’ý, kendisi için deðil de ölüler için ya da ölülere hediye etmek amacýyla okumaktýr. Bu konuda o kadar ileri gidilmiþtir ki, artýk mezarlýklarda, "taze okunmuþ Yasin" ya da “hatim”ler, alýnýr satýlýr bir meta haline getirilmiþtir. Daha gülünç olaný ise, içine Yasin üflenmiþ, Ýhlas ve Fatiha üflenmiþ balonlarýn satýþa arzedilmiþ olmasýdýr. Bayram arifelerinde mezarlýk çevrelerinde zabýta bunlarla uðraþýyor. Dinini bilmeyen insanlarýn duygularý böyle istismar edildiðini görüyor ve üzülüyoruz."

Kur'an'a en büyük kötülük ve onun evrenselliðine en büyük engel nedir!?

Kur'an'ýn içeriðini ve söylemek istediklerini anlamadan, ona baðlý kalmak adýna, onu anlamadan sadece Arapça'sýný okumanýn yeterli olduðunu söylemektir.
Ýlerleyen ve kalkýnan toplumlar, okuduðunu algýlayan ve anlayan bilgi toplumlarýdýr. Geri kalan toplumlar ise okuduðunu anlamadan geçmiþi tekrar edenlerdir.
Doðru bilgiye ve doðal ahlak kurallarýna dayanamayan dindarlýk; dini de dindarlarý da batýrýr.
Ýslam ümmeti; doðru bildiði ancak yanlýþ olan binlerce Bid'at ve Hurafe'yi depolamýþ!
Acý olan ise doðruyu da öðrenmek istemiyor!

"Kur’an, baþka deliller veya mucizeler getirme taleplerinin hepsini gereksiz kýlacak deðerde ve özelliktedir. Eðer birilerine delil veya mucize olarak Kur’an yetmiyorsa ona hiçbir þey fayda vermez. Bilindiði gibi her Peygamberin kendi hayatýnda ve kendi çaðdaþ ümmetleri için geçerli olan birer mucizesi olagelmiþtir. Ancak o Peygamberler vefat edince mucizeleri de geçerliliðini yitirmiþtir. Buna karþýlýk Hz. Muhammed (s.a.v)'e verilen Kur’an mucizesi ebedidir ve meydan okuyucu yapýsýyla insanlarý ve toplumlarý dönüþtürücü iþlevi Son Saat’e kadar devam edecektir."

"Kur’an’a gaybi olaylarýn þifrelerini bulmak maksadýyla okumak; O'nun harflerinden, ifade biçimlerinden bir takým anlamlar çýkarmaya çalýþmak ya da O'nu bir þifre kitabý olarak görmek ve bu amaçla Kur’an’a yaklaþmak da önemli bir diðer sapmayý oluþturmaktadýr. Halbuki Kur’an, sadece öðüt vermek ve ihtiva ettiði, ölçü, deðer ve hükümlerle hayatýmýzý yeniden Tevhit dini ekseninde inþa etmek amacýyla indirildiðini yine kendisi açýklamaktadýr."

Merhum Mehmet Akif de, toplumda yaygýn olan bu tür yanlýþ yaklaþýmlara isyanýný aþaðýdaki mýsralarýnda ifade etmiþtir:
Ýnmemiþtir arza Kur’an, bunu hakkýyla bilin,
Ne mezarlýkta okunmak, ne de fal bakmak için,
Doðrudan doðruya Kur’an’dan alýp ilhamý,
Asrýn idrakine söyletmeliyiz Ýslam’ý.

Birileri Kur'an'ý okurken neden aðlayamadýklarýný düþünüyorlarmýþ!
Bence, Kur'an'ý okurken neden düþünemediðinize aðlayýnýz! Ýþte o zaman saðlam ve saðlýklý bir imana sahipsiniz demektir. Anlamadýðýn bir þeyi okumak, Allah'ýn bize emri deðildir. Allah okumamýzý, anlamamýzý, düþünmemizi ve uygulamamýzý istiyor. Kur'an'ýn parolasý budur!

Kur'an-ý Kerim'ýn Arapça harflerini bir araya getirerek okumak, Kur'an'ý okumak deðildir. O'nu anlamak ve uygulamak gerekir. Tam 50 yýldýr Kur'an'ý okuyor, anlamaya ve düþünmeye çalýþýyorum. Mahþer meydanýnda bize ne anladýðýmýzý soracak Allah!?

Herkes, birilerinden din adýna bir þey öðrenmiþ ve binlerce din ortaya çýkmýþ! Ýþte Müslümaným diyen bu din sahipleri, bugün birbirini katlediyor. Müslümaným diyor ve bu iþi de Ýslam adýna yaptýðýný söylüyor! Eðer hepimiz dinimizi Kur'an'dan öðrenmiþ olsaydýk ve Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v)'i örnek alsaydýk, Tevhid'de buluþan bir ümmet olurduk!

Ýslam dünyasý bugün neden zillet yaþýyor?
Anladýnýz mý?

... Ve
Diyorum ki:
Ýnsanýn hayatta elde ettiði baþarýlardan, kazandýðý zaferlerden dolayý daima Allah'a þükretmeli, onlarý Allah'ýn bir lütfu sayarak hiç þýmarmamalý ve Allah'ý unutmamalýdýr.
Allah'ý unutarak bütün baþarýyý kendisine mal etmek, ilahi kudretle beþeri aczi bilmemekten ileri gelir ki, bu bir büyük gaflettir.
Zaferi zalimler de kazanabilir, fakat ahlaklý zaferi ancak zafer ahlakýna sahip olanlar kazanýr. Eðer böyle yaparlarsa Allah onlarla birlikte olacaktýr!

... Ve
Tarih þahittir ki, hiç bir zalim zafer kazanmamýþtýr!
Kabil kazanmadý...
Fravun kazanmadý...
Nemrud kazanmadý...
Lud kavmi kazanmadý...
Hud kavmi kazanmadý...
Ýsrailoðullarý kazanmadý...
Ebrehe kazanmadý...
Ebu Cehil, Ebu Leheb kazanmadý...
Hasan Sabbah kazanmadý...
Haçlý ordularý kazanmadý...
Stalin kazanmadý...
Hitler kazanmadý...
Benito Mussolini kazanmadý...
Sýrp kasabý Ratko Miladiç kazanmadý...
Ve ne de katil diktatör Beþar Esed...

21. yüzyýlýn en büyük zulmüne imza atan, dünyanýn gözüne bakarak soykýrým yapan, savaþ suçu ve insanlýk suçu iþleyen terör devleti Ýsrail de kazanmayacak inþaallah!
Allah'ýn laneti ve gazabý Siyonist zalimlerin üzerine olsun!

Mehmet Bozkurt Eðitimci, Ýlahiyatçý Araþtýrmacý Yazar

Henüz Yorum yok

Ýlk yorumu siz yazýn.

Yorum Býrakýn

E-Mail adresiniz yayýnlanmaz.







Yazarýn Diðer Makaleleri