MEHMET BOZKURT

Ce Ha Pe !?

• admin
• 15 Kasým 2024
• Yazar
• 20135 Görüntüleme

Ce Ha Pe !?

CHP, Türkiye'yi rahat býrakmýyor!
Her gün ve her saat CHP, Türkiye gündeminde...
Ya kongrelerdeki kavga ve tartýþmalarýyla...
Ya skandal sözleriyle...
Ya da çok baþlý yönetim anlayýþlarýyla...

Yine günlerdir CHP Belediyelerinde skandal üzerine skandallar devam ediyor...
Terör örgütü baðlantýlý iþ ve iþlemlerinden dolayý suç iþlediði iddia edilen Belediye Baþkanlarýný kahramanca savunan CHP, halký meydanlara davet ediyor! Görevden alýnan Belediye Baþkanlarýyla elele ve omuz omuza!
CHP! Suç iþleyenlere devlet hiç bir iþlem yapmayacak mý?
Adalet herkes için deðil mi?
Hani hak, hukuk ve adalet diyordunuz!?

Þimdi de Türkiye gündeminde, Ankara ve Ýstanbul Büyükþehir ve ilçe belediyelerinde milyarlarca konser harcamalarý...
CHP Ankara Büyükþehir Belediye Baþkaný Mansur Yavaþ, 29 Ekim'deki halk konseri için Ebru Gündeþ'e 69 milyon TL verildiði iddiasýnýn yalan olduðunu, KDV dahil 44 milyon 937 bin 117 TL ödeme yapýldýðýný açýkladý...
Az mý bu rakam Mansur Yavaþ!?
Türk milliyetçisi olduðunuzu söylüysunuz!? Yakýþtý mý simdi bu!?
Daha deniliyor ki, 98 konser yapýlmýþ! Kim bilir ne kadar ödeme yapýldý!?
Bence ayýp, utanç ve yazýk!

Ve açýklamasýnýn devamýnda Mansur Yavaþ, konser harcamalarýyla ilgili son günlerde artan iddialarýn bir algý operasyonu olduðunu, Kültür ve Sosyal Ýþler Dairesi Baþkanlýðý'nýn tüm organizasyon ve konserler için harcadýðý para, 67 ayda toplam 810 milyon 729 bin TL...
Korkunç bir rakam!
Ýçim acýdý, yazýklar olsun!

Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi'nin harcamalarý bunun kaç katý!?
5 milyar harcandý deniliyor!

Ýstanbul ve Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýklarý usulsüz harcama iddialarýna iliþkin olarak ve fahiþ maliyetli konser iddialarýna soruþturma baþlattý.
Ayrýca Ýçiþleri Bakanlýðý da...
Bu þerefli milletten özür dileyin de içimiz bir nebze rahatlasýn! Sonra ilahi adalette hesaplaþýrýz! Allah, zalimleri hem rezil ve hem de zelil eyler inþaallah!

... Ve

Ey milletim!
"Dilsiz þeytan olmamak için haksýzlýk karþýsýnda susmamalýyýz!?"
"Haksýzlýk karþýsýnda susanlar, haklarý ile birlikte þereflerini de kaybederler."
"Haklý çýkmak için deðil, hakký ortaya koymak için çalýþýrsak" geleceðimizi inþa ederiz. Tarih, þerefli insanlarýn yüzünün aký ile hayat bulur, onlar da adlarýnýn en son anýldýðý gün ölürler. Bu nedenle hep beraber soygunlara ve onursuzluklara dur demeliyiz ve haykýrmalýyýz!

...Ve

Sayýn Özgür Özel dönemiyle baþlayan ve halkýn bir nebze takdirini kazanan CHP'deki deðiþim ve diyalog anlayýþý için; eski Genel Baþkan Kemal Kýlýçdaroðlu, "Sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir!"
Fikir üretmek yerine, küfür üretmek niye?
Bu kin ve nefret neden!?
Bu kafa, tam 13 defa üst üste seçim kaybetmiþ bir kafa! Dünya'da rekor! Ama hala kendi ifadesiyle ben, "bur da yým!" diyor bay Kemal!

CHP, Ekrem Ýmamoðlu'ndan kurtulmadýkça asla iflah olmaz!
Kemal Kýlýçdaroðlu susmadýkça CHP'de savaþ bitmez!
Daha Cumhurbaþkanlýðý seçimine 4 yýl varken, þimdiden baþladý CHP'de savaþ!
Kemal Kýlýçdaroðlu mu?
Ekrem Ýmamoðlu mu?
Mansur Yavaþ mý?
Benim bildiðim ve anladýðým bu aziz millet, CHP'ye iktidar vermez!

... Ve

Umudum kalmadý, asla CHP deðiþmez!
Aslýnda CHP, hiç bir zaman halkçý olmamýþtýr.
CHP'nin ilkelerinden biri de Halkçýlýktýr.
Halkçýlýk; halkýn tercihlerine saygýlý olmak, onun çýkarlarý için ayýrým yapmayarak bütün vatandaþlarý eþit görmektir.

CHP, gerçekten halkýn partisi midir!? Bunu incelemek gerekir.
Kuruluþuna baktýðýmýzda, ilkelerinde "Halk" olsa da halkýn tercihlerini kabullenen asla sivil bir yapý deðildir.

Osmanlý'nýn yýkýlýþýndan sonra dönemin þartlarý gereðince kurulan ve yeni devletin nasýl bir yönetim þekline sahip olacaðýna karar veren bir "Devlet Partisi"dir.

Kuruluþ yýllarýndan çok partili sisteme geçinceye kadar Ýktidarda olduðu yýllar boyunca "hiçbir zaman demokratik seçimler ile yönetime" gelmemiþtir.
Toplum mühendisliðinin ilk adýmý CHP iktidarý ile baþlamýþtýr.

CHP'nin kuruluþunun yönetim kadrosuna bakýldýðýnda halktan kopuk, tamamýyla üst düzey yöneticiler, sivil ve askeri bürokratlar ile dönemin batýcý anlayýþýna sahip olan okumuþ elitist kesimlerdir.

CHP, hiç bir zaman halkýn partisi olmadýðý gibi halka raðmen, halký deðiþtirmeye ve dönüþtürmeye çalýþan bir ideolojik yapýdýr.

CHP, kuruluþu itibarý ile halkýn deðerleri ile mücadele eden kendi anlayýþý dýþýndaki oluþumlara tahammülü olmayan, gerekirse darbelerle halký yola getirilmeye çalýþan "militarist" bir yapýdýr.

CHP'yi destekleyen medya da, örgütlü yapýlar da, kendini toplumun üzerinde gören sözde aydýn ve elit zanneden kafa yapýlarýnda hala bu anlayýþ devam etmektedir. Bu seçkinci anlayýþ, bugün hala devam etmektedir.
Buna birçok örnek vermek mümkündür.
CHP eski Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu'nun, "CHP'ye oy vermeyen öðretmene, öðretmen demem" anlayýþý, bütün toplum kesimleri için de geçerlidir.
CHP'ye oy vermeyen herkes, "yalaka, yandaþ, koyun" denilerek aþaðýlanmýþ ve ötekileþtirilmiþtir.
CHP ile birlikte hareket eden kiþiler ve kurumlar, aykýrý bir eleþtiri yaptýðýnda veya birlikteliði sonlandýrdýðýnda linç giriþimine uðrayarak, en aðýr hakaretlere maruz kalýr.
Yakýn tarihte yaþanan Muharrem Ýnce ve Meral Akþener örneðini hep birlikte yaþadýk ve gördük.
Ve daha verebileceðimiz birçok örnek var.
Yakýn tarihe kadar "madýmak suçlusu" olarak hakaretler edilen Temel Karamollaoðlu, seçimlerde CHP ile birlikte hareket edince saygýn bir siyasetçi olarak baþ tacý edildi.

CHP, "Halka raðmen, halk için" anlayýþý ile þekillenen bir parti politikasý ile halka gitmeyi bir "yük" olarak görmüþ ve deðiþimi küçümsemiþtir. Ýþte bu anlayýþ tam bir jakoben (dayatmacý) parti refleksidir.
CHP, kuruluþ yýllarýndan itibaren 25 yýl süresince askeri gücü arkasýna alarak iktidarda kalmýþtýr.
Halkýn seçtiði Adnan Menderes ve arkadaþlarýna yapýlan 27 Mayýs 1960 darbesinin arkasýnda da yine CHP vardýr.
Daha sonra her 10 yýlda bir yapýlan darbelerin arkasýnda her zaman CHP'nin militarist anlayýþý olmuþtur.

Konuþmalarýnda, "eðer darbeye kalkýþan olursa tanklarýn üzerine ilk ben çýkarým!" diyen eski Genel Baþkan Kemal Kýlýçdaroðlu, 15 Temmuz hain darbe giriþiminde, seçilmiþ iktidar ve Cumhurbaþkaný'na darbe yapýlmak istenirken, hiç bir engele takýlmadan tanklarýn arasýndan geçerek Bakýrköy Belediye Baþkaný'nýn evinde kahvesini yudumlayarak darbe giriþimini TV'den izledi. Ve darbe bastýrýldýktan sonra da FETO terör örgütünün söylemi olan "kontrollü darbe" yalaný ile adeta darbeyi meþrulaþtýrmak için yýllarca uðraþmýþtýr.

... Ve

Deniliyor ki: CHP, devleti kuran Parti!
CHP'li yöneticilerin ve taraftarlarýnýn, bu devleti CHP kurdu diyerek her fýrsatta dile getirip övünmektedirler.
Acaba gerçek böyle mi!?

Ýlk Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ýstanbul Meclisi, yani Meclis-i Mebusan'ýn 16 Mart 1920 tarihinde daðýtýlmasýndan sonra 23 Nisan 1920 tarihinde kuruldu.
Meclis'in büyük çoðunluðu "Ýstanbul Meclisi'nden gelenlerle oluþtu.
Ýlk Anayasa'nýn kabul tarihi, 20 ocak 1921 tarihidir. Ýlk Meclis, 1 Nisan 1923 tarihinde seçim kararý aldý ve 16 Nisan 1923 tarihinde çalýþmalarýna son verdi.
Haziran-Temmuz 1923 tarihinde ikinci dönem Milletvekili seçimleri de iki dereceli, basit çoðunluk seçim sistemine göre yapýldý.
CHP ise 9 Eylül 1923 tarihinde kuruldu.
Bu kronolojik tarih sýralamasýna baktýðýmýzda, CHP'nin Kurucu Parti olduðu iddiasý doðru olmamakla birlikte, bu yalanýn yýllarca topluma empoze edildiðini görüyoruz.

... Ve

CHP'nin milletimize yaptýðý ilk ve en önemli kötülük;
Cumhuriyet'in ilan edildiði 29 Ekim 1923 yýlýnda Anayasa'da "Devletin dini Ýslam'dýr" ibaresi vardýr.
Yani Cumhuriyet 1923 tarihinde ilan edilirken, Türkiye'nin bir Ýslam devleti olduðu görülüyor.

Anayasa'nýn;
1. Maddesi:
"... Türkiye Devleti'nin þekli Hükümeti, Cumhuriyet'tir."

2. Maddesi:
"Türkiye Devleti'nin dini, Dini Ýslam'dýr."
"1924 Anayasasý'nda "Devletin dini Ýslam'dýr" maddesi kaldýrýlmýþ ama yerine bir baþka madde konulmamýþtýr.

5 Þubat 1937 tarihinde yapýlan deðiþiklikle, “Türkiye Devleti; Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçý, Devletçi, Laik ve Ýnkýlapçý'dýr" ilkelerine, Devlet'in ana niteliði olarak Anayasa'da yer verilmiþtir. Yani 9 Eylül 1923 tarihinde kurulan CHP'nin ilkeleri Anayasa'ya, 1937 yýlýnda devletin temel ilkeleri olarak konulmuþtur.

... Ve

1937 tarihinde yapýlan deðiþiklikle Laiklik ilkesi Anayasa’ya girmiþtir. Tarifi yapýlmayan bu ilkeden dolayý binlerce insan gerek Ýstiklal mahkemelerinde ve gerekse daha sonra yargýlanmýþ ve maðdur edilmiþtir. Hala net olarak tarifi olmayan bu ilke, birilerince tamamen dinsizlik olarak kabul edilmektedir. Ýktidarlarýn inanç durumuna paralel bir þekilde kabul görmüþ ve yorumlanmýþtýr.

CHP'ye has icat edilen Laikliðin arkasýna sýðýnarak zulmedildi! Laiklik bu ülkeye, Müslüman olmayanlarýn inançlarýný Müslümanlardan daha rahat yaþamasý için getirilmiþtir.

Laiklik, Müslüman olmayanlarý korumuþ, Müslümanlara zulüm aracý olarak kullanýlmýþtýr. Adeta "Allah" diyen herkesin kafasýnda mel'un bir þeytan olarak dikilmiþ, binlerce Müslüman zarar görmüþ ve cezalandýrýlmýþtýr. Allah, bu zulmü Müslümanlara reva görenlere sorsun inþaallah!

Ey zalimler! Ne olacak haliniz? Mahþerde, ebediyyen kalmak üzere cehenneme sürüleceksiniz?
Bize çok eziyet ediyorsunuz?
Siz yaparken yorulmadýnýz, ama biz sizinle yaþarken yorulduk!?
Allah sizi ýslah eylesin! Çok çok farklý düþünebilirsiniz!
Ama azýcýk milli olun milli?
Adamý çýldýrtmayýn!
"Tükürmek lazým zalimlerin hayasýz yüzlerine!
"Yaþasýn zalimler için Cehennem!" 

100 yýllýk Cumhuriyet tarihinin 80 yýlýný biz aðladýk siz güldünüz! Þimdi siz aðlayýn biz gülelim demiyoruz. "Birlikte gülelim" diye hala dua ediyoruz!
Dualarýn taþlardan daha güçlü olduðunu bilmeyenler, ne demek istediðimi anlamazlar!

Mehmet Bozkurt, Eðitimci Ýlahiyatçý Araþtýrmacý Yazar