- 31 Mayýs 2025 - -YENÝ- GAZZE, SENÝNLE BÝRLÝKTE GÖZYAÞI DÖKÜYORUZ!
- 15 Mayýs 2025 - TÜRKÝYE NELERE DÝKKAT EDECEK!?
- 29 Nisan 2025 - DEPREM NEDÝR BÝLÝYOR MUYUZ!?
- 18 Nisan 2025 - FÝLÝSTÝN'E NE OLDU!?
- 06 Nisan 2025 - ÝÇÝMÝZDEKÝ BEYÝNSÝZ SÜRÜNTÜLERE SESLENÝYORUM!
- 19 Mart 2025 - TÜRKÝYE ADIM ADIM EKREM ÝMAMOÐLU'NU KONUÞUYOR!
- 23 Þubat 2025 - -YENÝ- AMERÝKA'YA AÝT BÝR DÜNYADA SIÐINMACI GÝBÝ YAÞAMAK!
- 12 Þubat 2025 - CHP ÝLE CUMHURÝYET TARÝHÝ YOLCULUÐUMUZ!
- 01 Þubat 2025 - BÝZ HEP ACI MI YAÞAYACAÐIZ!?
- 15 Ocak 2025 - ÝNSANLIK TARÝHÝNDEN DERSLER!
- 25 Aralýk 2024 - BÝR MÝLLET DEÐERLERÝYLE AYAKTA KALIR!
- 11 Aralýk 2024 - SURÝYE TARÝHÝNDE BÝR YOLCULUK !
- 02 Aralýk 2024 - MÜSLÜMANLAR, KUR'AN'DA BULUÞMADIKÇA ZAFER KAZANAMAZLAR!
- 15 Kasým 2024 - Ce Ha Pe !?
- 29 Ekim 2024 - EFENDÝLER! YARIN CUMHURÝYETÝ ÝLAN EDECEÐÝZ!
- 21 Ekim 2024 - VAR MI DÜNYA'DA HÝKMET, MERHAMET VE ADALET!?
- 03 Ekim 2024 - EÐER VÝCDANINIZ ÖLMÜÞSE, YAPILACAK BÝR ÞEY YOK!?
- 14 Eylül 2024 - BU NASIL BÝR EÐÝTÝM SÝSTEMÝ !?
- 28 Aðustos 2024 - HAYAT; TEVHÝD VE CÝHAD'DIR!
- 13 Aðustos 2024 - KÝMDÝR BU ÝSRAÝL !?
- 19 Temmuz 2024 - ÝNSANLIK TARÝHÝ NELERE ÞAHÝT!?
- 05 Temmuz 2024 - KUR'AN ÝLE HZ. MUHAMMED (S.A.V)'Ý KARÞI KARÞIYA GETÝRMEK!?
- 13 Haziran 2024 - HALA SUSACAK MISINIZ EY ALÝMLER!?
- 30 Mayýs 2024 - ÝSLAM DÜNYASI CÝHAD RUHUNU KAYBETTÝ.
- 18 Mayýs 2024 - MODERN KÖLELERÝN DRAMI!
- 30 Nisan 2024 - KÝM BÝZÝ BU HALE GETÝRDÝ!?
- 15 Nisan 2024 - MÜSLÜMANLAR NEREDE HATA YAPTI!?
- 29 Aralýk 2023 - EY MÝLLETÝM BU GÝDÝÞ NEREYE!?
- 16 Aralýk 2023 - Duamýz Kabul Olmuyor !
- 30 Kasým 2023 - Batý, Müslümanlar ve Ýsrail !
- 16 Kasým 2023 - Yahudilerin Tarihinde Bir Yolculuk!
- 02 Kasým 2023 - Ýsrail Soykýrým Yapýyor, Dünya Seyrediyor!

MEHMET BOZKURT
ORUÇ, BÝR ÝMAN GÖSTERGESÝDÝR!
ORUÇ, BÝR ÝMAN GÖSTERGESÝDÝR!
Oruç, beden ile yapýlan bir ibadettir. Ýnsana merhamet ve þefkat duygusunu aþýlayarak, fakir-zengin iliþkisini ve eþitliðini temin eder. Nefse hakimiyeti saðlayarak, bütün arzulara gem vurmayý saðlar. Oruç, ilahi iradeye baðlýlýðý saðlar. Bedenin ve saðlýklý yaþamýn zekatýdýr.
Oruç, insana sabýrlý olmaya alýþtýrýr, insana tahammül gücü verir ve insaný daima ibadet halinde tutar.
Oruç; mükafatýný sadece Allah'ýn verebileceði bir ibadettir. Belli bir süre, bütün arzu istek ve taleplerini ertelemek kolay deðil, söz konusu olan Allah'ýn emri olunca iman devreye girer!
Ýþte Oruç! bir iman göstergesi ve þahlanýþýdýr!
Ýslam’ýn beþ temel esasýndan biri de yýlda bir ay, Ramazan ayýnda oruç tutmaktýr. Oruç, ergenlik yaþýna girmiþ her Müslümana farz olan bedeni bir ibadettir. Oruç; aslýnda Farsça bir kelime olup, Arapça'daki karþýlýðý ise Savm, çoðulu Sýyam’dýr.
Sözlükte, "tutmak, susmak ve hareketsiz kalmak" anlamýna gelir. Fýkhi bir kavram olarak Oruç, "Ýmsaktan iftara kadar, baþka bir deyiþle Fecr-i Sadýk'ýn doðuþundan güneþ batana kadar kiþinin kendisini özel þartlarla yemekten, içmekten ve cinsi münasebetten alýkoymasý" demektir.
Oruç, Medine’de hicretin 2. yýlýnda farz kýlýnmýþtýr. Oruç ibadeti, Kur’an-ý Kerim’de 9 yerde geçmektedir. Dilimizde Oruç'un baþlama vaktine Ýmsak, Orucu bozma vaktine ise Ýftar denilmektedir.
Konu ile ilgili olarak Kur’an-ý Kerim:
"Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kýlýndýðý gibi takvaya (duyarlýlýða) ulaþasýnýz diye size de farz kýlýndý." Bakara, 2/183
Kendisinde Kur'an-ý Kerim'in Alak suresinin ilk 5 Ayeti'nin indiði M. 610 yýlýnda Hz. Peygamber (s.a.v)'in peygamberlikle þerefledirildiði bir aydýr Ramazan!
Bizden önceki ümmetlere olduðu gibi bizlere de farz olan Oruç ibadetinin yapýldýðý aydýr Ramazan!
Oruç, zor bir ibadettir. Hele uzun ve sýcak yaz günlerinde daha da zordur. Zordur, ancak sevabý bol olan ve mükafatý da büyük olan bir ibadettir.
Allah rýzasýný kazanmak ve riyadan uzak tek ibadettir.
Allah'tan baþka hiç kimsenin karþýlýðýný vermesi mümkün deðildir. Çünkü hiç kimsede onun karþýlýðý yoktur. O mükafatý ancak ve ancak Allah verir. Geçmiþ bütün günahlarýn affýna vesiledir Oruç ibadeti!
Ýslam'ýn varlýðýnýn sembolü ve mü'minin açýk göstergesi Oruç'tur. Bir yeniden diriliþin ve manen yükseliþin anahtarýdýr Oruç!
Öyle güzel ve manevi derecesi büyük bir aydýr ki, o ayda bin aydan daha hayýrlý olan Kadir gecesi vardýr.
Ramazan; günahlarýn baðýþlanýp gönüllerin nurlandýðý, maddi ve manevi arýnmanýn gerçekleþtiði aydýr. Böyle bir aydan azami derecede istifade etmek gerekir.
Ramazan ayý; Allah’ýn sonsuz rahmet, maðfiret ve affýna eriþmek için kaçýrýlmaz bir fýrsattýr.
Ramazan ayý, af ve baðýþlanma ayýdýr.
Toplumsal bir uzlaþmaya, onbir ayýn yanlýþlarýný gözden geçirip, onlarý býrakmaya yol almaktýr.
Ramazan ayý, Cennet kapýlarýný aralamaktýr.
Hz. Peygamber (s.a.v): "Ramazan ayý öyle bir aydýr ki; evveli rahmet, ortasý maðfiret ve sonu Cehennem ateþinden kurtuluþtur." buyurmaktadýr.
Ramazan; ibadetlerin, sosyal yardýmlaþma ve dayanýþmanýn yoðunlaþtýðý, nefislerin terbiye edildiði, fakir ve yoksullarýn gözetildiði, sevap ve mükafatýn, af ve maðfiretin zirveye ulaþtýðý bir aydýr.
Oruç, hem beden ve hem de ruh temizliðini temin eden bir ibadettir. Ayný zamanda ruh saðlýðý ve kalp temizliði yönünden son derece önemli bir ibadettir.
Ýnsandaki hayýr ve þer duygularý birbirleriyle çarpýþma halindedir. Önceki ümmetlere de Oruç, ruhsal yükseliþi saðlayan yollardan biri olarak farz kýlýnmýþtýr.
Farz olan Oruç'un günleri, Ramazan ayýnýn günleridir.
Oruç, her þeyden önce, Allah rýzasý için tutulur. Ancak faydasý Allah’ýndýr anlamý bulunmaz. Çünkü Allah, Oruç tutmamýza muhtaç deðildir.
Ýslami ibadetlerin çoðu, özellikle de Oruç, sabýr ve kararlýlýk huylarýný kazandýrma özelliðini içerirler.
Ruhi bir egzersiz, bedene galebe çalma ve insanda bulunan hayvani istekler için bir gemleme ve onlarý kontrol altýna almaktan ibarettir.
Mutlak hakim olan Allah’ýn kullarýna emrettiklerinde, hiç þüphesiz gerek fert ve gerekse toplumla ilgili birçok faydalar vardýr. Ýbadetler yerine getirilirken katlanýlan mahrumiyetler, Allah’a kullukta ruhi bir idman içindir. Bu nedenle Oruç tutmak da fert ve toplum hayatýyla ilgili bazý faydalar ve hayatýn çeþitli güçlüklerine karþý hazýrlýk saðlar.
Ýnsaný sürekli olarak kötülüðe çekmek için uðraþan nefis, Oruç ibadeti ile sükunet bulur ve nefsin harama karþý isteði kýrýlýr.
Yoksullara karþý acýmayý ve þefkatli davranmayý öðretir. Bu þekilde nefis, açlýðýn acýsýný tadýnca, yoksullarýn halinden anlar ve yapacaðý yardýmlarla Allah katýnda güzel bir karþýlýða ulaþýr.
Yoksullarýn katlandýklarý güçlükleri bizzat yaþar ve onlarýn sýkýntýlarýný daha iyi anlamýþ olur. Bu da kendisini, onlarýn sorunlarýna eðilmeye ve çözüm aramaya sevk eder. Kiþi böylece Allah katýnda önemli bir derece kazanmýþ olur. Kýsacasý, doktorun tavsiyesine göre veya mecbur olduklarý için Oruç tutamayanlar, bunun sadece maddi faydalarýndan yararlanýrlar. Ancak buna hiçbir ruhi niyeti katmayanlar, manevi mükafattan istifade edemezler.
Müslümanlar, Allah’ýn emirlerine uymak niyetiyle Oruç tutarlar. Dolayýsýyla Müslümanlar, takvayla hareket ederler ve bu nedenle mükafatlanýrlar. Ayný zamanda amellerinin fiziki ve maddi yararlarýný da kaybetmezler.
Kur’an-ý Kerim’in temel kabullerine göre, bir insanýn diðer insanlara hizmet ve yardým ulaþtýrmasý, yalnýz kendi nefsi için diðer dünya yatýrýmý yapmasýndan üstündür. Ýnsan hürdür, ibadet bu hürriyet içinde yapýldýðýnda anlam taþýr. Ýnsanýn eðer içten niyeti yoksa ona Oruç tutturmak bir anlam taþýmaz. Allah’ýn kullarýna lütfettiði ruhsat ve kolaylýklarý, onlarýn elinden almakla hayýrlý bir iþ yapýlmaz. Böyle bir durumda onlarý gösteriþ yapmaya itmiþ oluruz.
Oruç; ruhumuzu, bedenimizi, aklýmýzý, duygularýmýzý ve davranýþlarýmýzý þirkten, hurafelerden, saplantýlardan arýndýrma tecrübesidir!
Oruç; her gün aç olan fakir ve yoksulu anlama halidir!
Oruç; beden denilen fabrikanýn dinlenme ve bakýma alma halidir!
Oruç; sadece ve ancak Allah'a teslim olmaktýr!
Oruç; sabýrdýr, samimiyettir, riya ve gösteriþten uzak sade bir ibadettir!
Oruç; insanýn imanýný ortaya koyma hali ve imanýnýn göstergesidir!
Oruç; kibre, þirke, kötülüklere ve günaha meydan okumaktýr!
Oruç, her yýl Kameri ay takvimine göre Ramazan ayýnda yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Ramazan ayýnýn baþlangýcý konusunda bazý çevrelerde her yýl özellikle gündeme getirilen tartýþmalara iltifat etmeksizin, herkes bulunduðu ülkenin takvimi uyarýnca Oruc'unu tutar ve bayramýný yapar. Bütün Ýslam dünyasýnýn ya da dünyadaki bütün Müslümanlarýn ayný gün Oruc'a baþlayýp, ayný gün bayram yapmalarý tercihe þayan olmakla birlikte, bölgeler arasýndaki zaman farký nedeniyle uygulamada bu mümkün olamamakta, bunun sonucunda bir takým Ýslam ülkeleri arasýnda Ramazan baþlangýcý ve bayram konusunda kaçýnýlmaz olarak farklýlýklar ortaya çýkmaktadýr. Bu konu fazlaca abartýlmaktadýr. Çok yakýn ülkeler arasýnda farklý zaman tayinlerini doðru görmek mümkün olmasa da, farklý kýtalardaki ülkeler arasýnda, farklý zamanlarda ve zaman farký da göz önüne alýndýðýnda Hilal’in görülmesi nedeniyle Oruc'a farklý günlerde baþlanmasý normaldir. Bunu Müslümanlarýn zaafý olarak görmek doðru deðildir.
Allah hakkiyle Oruç tutanlardan eylesin!
Mehmet Bozkurt, Eðitimci Ýlahiyatçý Araþtýrmacý Yazar
Henüz Yorum yok