ÖÐR. GÖR. OSMAN UTKAN

GEÇMÝÞTE "GAZÝANTEP" BUGÜN "GAZZE"

• admin
• 24 Aralýk 2023
• Yazar
• 9864 Görüntüleme

Geçmiþte GAZÝANTEP Bugün GAZZE

Yakýn tarihimizde Gazze ile ayný kaderi yaþayan onlarca þehrimiz vardýr. Ýþgalci emperyalist batýlý alçaklar, savunmasýz sivil halka, akla ve hayale gelmeyecek zulümler yapmýþlardý. Bu þehirlerimizde bebek, çocuk, yaþlý, kadýn demeden soykýrým niteliðinde kýyýmlar yapmýþlardý. Savaþ suçu ve insanlýk suçu olan birçok alçaklýk ortaya koymuþlardý. 

Bu þehirlerimizden birisi de Gaziantep’tir. Bu anlamda, Gaziantep ve Gazze’nin kaderi aynýdýr.  Bugün Gazzelilerin direndiði gibi, Gaziantep de aylarca süren müthiþ bir direniþ sergilemiþtir. Bu þanlý direniþi ve bu iþgalde yaþananlarýn ne kadar benzer olduðunu görmek bizleri þaþýrtacaktýr.

Gaziantep üzerine yazýlan, Mitat Enç’in kaleme aldýðý, içinde birbirinden güzel hikâyelerin olduðu “Uzun Çarþýnýn Ulularý” kitabýnda þehrin iþgaline dair çarpýcý anekdotlar göze çarpmaktadýr.  Bugün Gazze’de yaþananlarý anlamak için Gazi olan þehrimizi ve þanlý mücadelesini bilmek icap ediyor. Bundan dolayý Gazze’de yaþananlarý en iyi anlayacak olan millet biziz. Çünkü bir benzer zulümleri görmüþ ve lanetli batýlý zalimlere direniþi sergilemiþ bir milletiz.

‘Uzun Çarþýnýn Ulularý’ndan olan “Ýmam Baba” hikâyesinde on bir ay süren iþgal sürecine yer verilir. Suriye’de ordumuz yenildikten sonra önce Alman subaylarý þehirden geçiyor. Onlardan sonra askerlerimizden yaralý ya da sað kurtulanlar gelmiþti.  Hikayede askerlerimizin postallarý delik deþik; üniformalarý paramparçadýr. Günlerdir açlýktan bir þey yemeyen askerimizin oldukça zayýflamýþ olduðu ve avurtlarýný çökmüþ olduðu vurgulanmaktadýr.

Sonrasýnda þehri iþgal için, geçmiþten günümüze bütün dünyanýn baþýna bir musibet gibi ya da bela gibi çöken, uzun bacaklý ve kýrmýzý burunlu Ýngiliz gâvuru çýkagelmiþtir. Ýngilizlerin bayram olayý gibi çeþitliliðinden bahsedilir. Bunlarýn sarýklý sakallý çenesi topuzlanan Hintliler; avrat gibi eteklik giyen Ýskoçlar; sýrýk gibi ince uzun safkan Ýngilizler olduðu ifade edilmektedir. Ýngilizler þehre girdikleri gün, dýþarý çýkma yasaðý konulmuþtur. Uzun Çarþý’nýn iki baþýna dikilen zýrhlý araçlarýn çevresine gâvur askerleri nöbet tutuyor ve kuþ uçurtmuyorlardý.

Ýngiliz gâvurunun çok kalmadýðý, toplanýp gittikleri ancak onlarýn yerine fesleri püskülsüz Tunuslu, Gulyabani gibi kapkara Gobi askerlerine býraktýðý belirtilmektedir. Ýþgalci Fransýz gâvuru, ilk anda ötekiler gibi sert ve keskin deðilmiþ. Bu nedenle meydanlarda davul ve borazan çalýp þehirle iyi geçinmeye çalýþmýþlardýr. Ne var ki huzur ve sukunet havasý uzun sürmemiþtir.

Antep iþgalinin anlatýldýðý hikâyelerin hepsinde hain Ermeni’lerin iþbirliðine rastlanmaktadýr. Çarþýnýn öteki ucundan Kazancý Pazarý’nýn arka yamacýnda oturan Ermeni bakýrcýlarýn, gece karanlýðýnda yükte hafif; pahada aðýr neleri varsa Ermeni Mahallesi’ne taþýdýklarý dile getiriliyor. Bu süreçte bizimkilerin elde avuçta ne varsa satýp silah almaya ve gizli toplantýlar yapýp çete kurmaya giriþtikleri de ifade ediliyor. Çok geçmeden, Çýnarlý’nýn karþýsýndaki Ermeni evlerinin duvarlarýnda açýlan mazgallarla bizimkiler çatýþmaya girmiþtir. Savaþýn ilk aylarý çarþýnýn hareketli yaþamýnýn o kadar etkilemediði sadece kaçkaçýn (þehrin tahliyesi) baþlamasýnda kalabalýk bir ölçüde seyrekleþmeye baþlamýþtýr. Ýþin kurþunla ve çatýþmalarla bitmeyeceðini Anteplileri göðüs göðse çarpýþarak teslim alamayacaðýný anlayan iþgalci  Fransýzlar, çevredeki tepelere top bataryalarýn dizip, þehre var güçleriyle saldýrmaya baþlayýnca iþin rengi deðiþmiþtir.  Uzun Çarþý’da dükkânlarda, hanlarda neredeyse kimse kalmamýþtýr. Bu süre zarfýnda hanlar düþmana karþý savaþan çeteler için karargâha dönüþmüþtür.

“Ýmam Baba”  isimli hikâyeden anlaþýldýðý üzere soysuz Fransýz gavurunun bugün Gazze’de olduðu gibi rastgele bombalama yaptýðý anlaþýlmaktadýr. Buna göre 7,5'luk toplarla Antep’in direncini kýramayacaðýný anlayan alçak Fransýzlar, Mardin Tepesi’nin gerisine bir 15'lik top bataryasýný yerleþtirmiþ ve gýrgýrlayarak gelen mermilerini oraya buraya savurmaya baþlamýþtý. Þehirde neredeyse bomba düþmeyen bina kalmamýþtýr. Týpký Gazze gibi her yer enkaza dönüþmüþtür. Bir sabah bu bombalardan birisi de Millet Haný’nýn damýna düþmüþtür. Avrupa'daki tutuklular ve nöbetçi çetenin bir kýsmýný kýrýp geçirmiþ taþ duvarlardan birinin aþaðý indirmiþtir. Ölenler, ölmüþ gitmiþ. Canlý kurtaranlar ise kaçýp daðýlmýþlardý.

Aylar süren bu iþgal sýrasýnda þehirde kalan insanlar yiyecek bulmakta zorluk çekmiþlerdir.  Çarþýda ne bir ot ne de bir ocak kalmýþtýr. Ýnsanýmýz açlýðýn peçesince kývranmýþ durmuþtur. Diðer hikâyelerden (Baþka yazýlarda ayrýca yer verilecektir) anlaþýlacaðý üzere açlýktan sokaktaki kedi ve köpeklerin daha yakalandýðý ve yenildiði görülmektedir. O dönem çok acý manzaralarýn yaþandýðý Gaziantep’te yaþananlarýn aynýsý -ne acýdýr ki- bugün Gazze’de yaþanmaktadýr.

Ýngilizlerin çekilmesinden sonra Fransýzlar 29 Ekim 1919´da Kilis´i, 5 Kasým 1919´da Antep´i iþgal etmiþlerdir. 1920 yýlýnýn baþýnda ise ünlü Antep Savunmasý baþlamýþtýr. 1 Nisan 1920´de baþlayan Gaziantep savunmasý on bir ay sürdükten sonra açlýk yüzünden sona ermiþtir. Savunma süresince Fransýzlar, þehre 70.000 mermi atmýþtýr. Bu saldýrýlarda 15.000 nüfuslu þehirde, 6.317 Antepli þehit olmuþtur. Bu rakam nüfusa oranlandýðýnda hemen hemen %40 nüfus þehit düþmüþtür.  Bu da oldukça ciddi bir rakamdýr. 

Ýþ böyleyken, bugün içimizde batý aþýðý olan ve kafasýný onlara kiralayan zavallýlar bulunmaktadýr. Bunlar hala batýlý efendilerinin dilini konuþur ve onlarýn istediði gibi davranýr. Bunca mezalimi, bir günden bir güne, dile getirmeyen bu içimizdeki Fransýzlar, hala onlara methiye dizip durmaktadýr. Kimsenin de çýkýp “Ya bu alçak ve iþgalci Fransýz gâvurunun Gaziantep’te e iþi vardý?” diye sorduðu yok. 

Geçmiþte bize yapýlan iþgali ve zulmü her zaman hatýrlamak zorundayýz. Bu bizim boynumuzun borcudur. Çünkü dününü bilmeyen gününü bilemez. Yarýný da bilemez. Unutulan her zulüm tekrarlanmaya mahkûmdur. Biz iþgali ve zulmü en iyi bilen bir millet olarak, bugün Gazze’ye yaþanan iþgali de biliyoruz. Maddi ve manevi olarak Mazlum ve masum Gazzelilerin yanýndayýz. Geçmiþte iþgalci Fransýzlara karþý durduðumuz gibi, bugün de lanetli siyonist Ýsrail’e karþý duracaðýz. Sanlý direniþçilere de duacý ve destekçi olacaðýz.