ADNAN KALKAN

SURÝYE ÜMMET SORUMLULUÐUMUZ VE FÝTNE!

Kayseri-Suriye olaylarýna dikkat etmek lazým. Gizli bir el yine planýný iþliyor gibi geliyor bana. Bir tarafta Suriye'de Türkiye bayraðýný yakanlar diðer tarafta ise Kayseri'de ve baþka illerimizde Suriyeli kardeþlerimize karþý yapýlan saldýrgan tutumlar... Yine Müslüman Müslümana düþürüldü. Emin olun yine Müslüman'ý Müslüman'a düþüren ifsat komitesi nargilesini çekip alkolünü yudumlayarak keyifle bizi izliyordum. Nitekim inançlý insanlar bu fitneye sebep olmaz. 

Yaklaþýk 13 yýldýr Suriye'de baþlayan savaþ nice canlar aldý. Bir tarafta Esad ordusunda yer alan Sünni askerler, diðer tarafta sünni kökenli ordularda yer alan bazý gizli müfsitler... Bir taraftan Amerika'nýn desteklediði ordular diðer tarafta Rusya'nýn desteklediði ordular... Bununla birlikte iktidarý elde tutmaya çalýþan Esad ve diðer tarafta ülkesine Esad diktatörlüðünden kurtarmaya çalýþan Suriye ordularý... Nasýl bir fitne ortamý olduðunu artýk herkes anlamýþ olmalý...

Türkiye, Suriye, Irak, Mýsýr, Arabistan'a kadar birlik ve beraberlik saðlanmadýðý sürece Kudüs ve Mescid-i Aksa özgür olamaz. Gerek Ebu Ubeyde ra. gerek Yavuz Sultan Selim gerekse Selahattin Eyyubi evvela Kudüs'ün çevresindeki birlik ve beraberliði saðlayarak Mescid-i Aksa'yý Özgür kýldýlar. Bu anlamda müspet bir Suriye yönetimine ihtiyaç var. Duamýz odur ki bir an önce, Suriye halkýnýn bir bütün olarak seçime gidip kendi baþlarýna kendilerinden bildikleri birini devlet baþkaný seçmeleridir. Elbette bu zaman alacaktýr. 

Türkiye Suriye olaylarýna dönecek olursak... Gezi olaylarý misali büyük bir fitne ortada geziyor. Yine Müslüman'ý birbirine kýrdýrýyor. Müslümanlar uyanýk olmalý. Bu fitneye gelmemeli. 

Özellikle Türkiye halkýnýn Suriyelilere yönelik bazý bakýþ açýlarý ve söylemlerinin artýk deðiþmiþ olmasý gerekiyor. Bunlardan biri, Suriyelilerin Türkiye'de olmasý sebebiyle iþsizlik olmasýdýr. Oysa durum tam tersi, Suriyeliler sanayiden ve ziraatten ellerini çekerlerse, Türkiye ekonomisi çökecek hale gelmiþtir. Bu anlamda vatanýný seven, Suriyelilere karþý olmaz. Almanya baþta olmak üzere Batýlý devletler sürekli dýþarýdan iþ gücü alýr, kalkýnýr. Biz ise bize iltica eden kardeþlerimizin ülkemizde çalýþmasýna karþý çýkýyoruz. Her bir Müslüman gayet iyi bilir ki, kimse kimsenin rýzkýný yiyemez. Suriyelilerin rýzký bizim ülkemizde olduðu sürece hiç kimse onlarý buradan çýkaramaz. Biz de rýzýklarý bittiði takdirde bütün dünya güçleri bir araya gelse Suriyelileri Türkiye'de tutamaz. Rýzýk konusuna biz böyle inanmýþýz. O halde kim kimin rýzkýný yiyor söyler misiniz? Yoksa rýzýk konusunda Allah'a itimadýmýz mý yok? 

Diðer bir konu ise, biz 15 Temmuz misali, vatanýmýza musallat olanlara karþý savaþtýk. Suriyeliler neden vatanýný savunmak yerine kaçýp Türkiye'ye geliyor... Bir örnek vereyim: Bir zaman idareci olarak çalýþtýðým bir kurumda benden önce iþe alýnan ve temizlik iþlerine bakan Suriyeli bir çalýþanýmýz vardý. Adam her türlü iþi yapýyor ve bizim vatandaþlarýmýzdan çok daha aþaðý bir maaþ alýyordu. Adamla yakýnlaþtýkça samimileþtik. Ýlmi yönü gayet iyi, karakteri oturmuþ tam bir beyefendi... Böyle birinin temizlik iþinde deðil bir fabrikanýn baþýnda olmasý gerekirdi. Bu sürede 15 Temmuz gerçekleþti. Ben gündüz kuruma geliyor gece ise nöbet tutmaya gidiyordum. Tabi gündüz ister istemez, gece uyumadýðýmýzdan dolayý uykusuz ve yorgun oluyorduk. Kendisi de 15 Temmuz'da Fetö'nün oyunlarýnýn bozulmasý için çok dua etti. Bir gün kendisine, bizim fetö'ye karþý mücadelemizi anlattým. Kendisi de savaþmak yerine Türkiye'ye neden geldi, diye sordum. Adam önce daldý gitti, sonra gözleri doldu. Samimiyetimize binen anlatmaya baþladý. 4 yýl vataný için mücadele etmiþ fakat "Allahu ekber" deyip sýktýklarýnda, karþý tarafýn da "Allahu ekber" deyip kendilerine sýkanlara þahit olunca, Daeþ'in, Rusya'nýn, Amerika'nýn ajanlarýnýn cirit attýklarýna þahit olunca "ben Müslüman öldürmem" deyip hicret etmiþ. Bundan daha hikmetli nasýl davranabilirdi ki? Suriye'deyken iþletme iþleyen adam, Türkiye'ye gelmiþ tuvaletlerden kadýn pedlerini çöpe atýyor. Tuvalet temizliyor. Bir gün yanýma geldi "Adnan hocam, toplantýda söyleseniz de adet pedlerini çöp kovasýna atsalar olur mu? Sürekli tuvalet týkanýyor ve içinden ped çýkýyor" dedi. Ne kadar utandýðýmý anlatamam... Zerre kadar vicdaný olan adam burada biraz empati yapar. Kim kendi ülkesini, kendi isteðiyle terk edip öyle bir hayattan böyle bir hayata gelir? Bizim karþýmýzda Fetö vardý, biz mücadele ettik... Peki onlarýn karþýsýnda kim vardý? Veya kimler vardý? Fitnenin olduðu yerden hicret farz haline gelmez mi? Diyeceksiniz ki bu bir kiþidir, ama emin olun binlercesi vardýr. Hiç unutmayacaðým baþka bir örnek ise Hatay'da bize anlatýlandý... Tek göz çadýrda tüm aile kalýyordu. Bir adam bize "hanýmýmla bacý-abi hayatý yaþamak zorunda kaldýk. Cinsel hayatýmýz dahi yok. Tek göz çadýrda banyo yok, tuvalet yok" vs. demiþti. Ey iman edenler! Hani Allah Kur'an-ý Kerim'de "müminler kardeþtir" demiþti? Hani Allah Resulü sav. "Þarkta bir müminin ayaðýna diken batarsa garptaki mümin onun acýsýný kendinde hissetmediði sürece gerçek manada iman etmiþ olmaz" demiþti? Þimdi biz kimin oyununa geldik, geliyoruz?

Bir öðretmen bizim bir çocuðumuza tokat attýðý zaman "psikolojisi bozuldu" diye dava açýyoruz, þikayet ediyoruz... Peki ya çocuðunu okula gönderemeyen Suriyeli kardeþlerimizin çocuklarýnýn psikolojisi? Geceleri uyurken kapýlarýný kilitlemekle yetinmeyip kapýlarýnýn arkasýndan yýðýnak yapýp korunmaya çalýþan Müslüman Suriyeli kardeþlerimizin bu hali? Bir kuruþa çalýþtýrýlýp bu olaylar yüzünden iþe gidemediði için evine ekmek götüremeyen kardeþlerimizin durumu? Unutmayýn! Ölüm var ve hesap var...

Herkes kendi imtihanýný yaþar ve her millet her ülke gibi... Bir yazarýmýzýn bir gözlemi dikkatimi çekmiþti: "Suriye savaþý öncesinde Suriye'ye gitmiþtim. Irak Savaþý'nda Suriye'ye sýðýnan Müslümanlara karþý "Iraklý" muamelesi yapýyorlardý. Fazla sürmedi kendileri de bu savaþta ayný konuma düþtüler ve "Suriyeli" dendiler." Yazarýmýz þöyle devam ediyor, "þimdi Suriyeliler bize sýðýndý ve biz onlara "Suriyeli" muamelesi yapýyoruz. Korkarým ki biz de "Türkiyeli" muamelesi görelim. Çünkü "kýnayan kýnadýðýyla kýnanmadýkça can vermez" diye inancýmýz vardýr. Uyanýn, titreyin ve kendinize gelin. Biz ensarýz onlar ise muhacir. Muhacir mecburiyetten bize sýðýndý ama biz ensarlýðýmýzý yapamazsak çok ciddi manevi tokatlar yiyebiliriz. Belki de son zamanlarda Türkiye'de yaþadýðýmýz bunca dalgalanma ve bunalýmlarýn temelinde mazlumlara yeteri kadar elimizi uzatamayýþýmýz olabilir. Allah bilir ya...

Henüz Yorum yok

Ýlk yorumu siz yazýn.

Yorum Býrakýn

E-Mail adresiniz yayýnlanmaz.







Yazarýn Diðer Makaleleri