ADNAN KALKAN

-YENÝ- ÇEDES MEDENÝYET PROJESÝDÝR

ÇEDES MEDENÝYET PROJESÝDÝR

Bu topraklarýn mayasý merhametle yoðrulmuþtur. Bin yýldýr medeniyetimizin harcýný vicdan, paylaþma, yardýmlaþma ve din kardeþliði oluþturmuþtur. Fakat bugün öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bu deðerleri yaþatmak bile “laikliðe aykýrý” diye suçlanabiliyor.

Millî Eðitim Bakanlýðý’nýn uygulamaya koyduðu “Çevreme Duyarlýyým, Deðerlerime Sahip Çýkýyorum” (ÇEDES) projesi, genç nesillere insanî, ahlâkî ve medeniyet temelli deðerler kazandýrmak adýna son yýllarýn en anlamlý adýmýdýr. Bu proje kapsamýnda çocuklarýmýzýn Gazzeli kardeþleri için düzenledikleri kermes, hem insani hem vicdani bir duruþun ifadesidir.

Ancak, Cumhuriyet gazetesi bu faaliyeti laikliðe ve Cumhuriyet’e aykýrý bulduðunu ilan ederek, adeta merhamete savaþ açtý. Mazluma uzanan elleri suçlayan, yardýmlaþmayý siyasete indirgeyen bu zihniyet, sadece inançla deðil, insanlýkla da baðýný koparmýþtýr.

Medeniyet Düþmanlýðý Yeni Deðil
Bu topraklarda millî ve manevî deðerlere düþmanlýk yeni deðil. Kökleri, ümmeti baþsýz býrakan, hilafeti kaldýrýp Batý’ya yaranma hevesiyle yaþayan zihniyete kadar gider. Bugün de ayný damar hortlamýþtýr. O gün ümmeti bölüp Filistin cephesini terk edenler, bugün de merhamet cephesini terk ediyor. Dün þapka giymedi diye kendi halkýný daraðacýna gönderenler, bugün “yardým etti” diye kendi milletinin evlatlarýný hedef gösteriyor.

Bu zihniyet ne merhameti tanýr ne vicdaný. Çünkü onlarýn deðer ölçüsü Paris’tir, Londra’dýr, Washington’dur. Onlar milletin deðil, efendilerinin sesine kulak verir.

MEB Tarihî Bir Görev Üstlenmiþtir
Millî Eðitim Bakanlýðý sadece ders anlatmakla görevli deðildir. Onun asli vazifesi, kardeþlik, yardýmlaþma, fedakârlýk ve adalet gibi kadim medeniyet deðerlerini evlatlarýmýza aktarmaktýr. ÇEDES tam da bunu yapýyor. Bu proje, vakýf kültürünü yeniden canlandýrýyor; öðrencilerimize, “bizim medeniyetimiz baþkasýnýn acýsýna kayýtsýz kalmaz” bilincini aþýlýyor.

Bakan Yusuf Tekin baþta olmak üzere emeði geçen tüm eðitimciler, aslýnda bir medeniyet nöbeti tutuyorlar. Çünkü iyiliði öðretmek, insan yetiþtirmenin en asil yoludur.

Vicdansýzlýðýn Deðiþmez Maskesi: Laiklik
Bugün “laiklik” maskesiyle merhamete düþmanlýk yapanlar, dün de inancýmýza düþmanlýklarýný ayný maskeyle gizlemiþlerdi. Ancak bilinsin ki laiklik, vicdansýzlýk deðildir; merhameti yasaklamak hiç deðildir. Türkiye’de laiklik deðil lâdinilik vardýr. Ýslam düþmanlýðý vardýr.

Gazze’deki çocuklara uzanan minik elleri eleþtirenler, insanlýðýn en temel sýnavýný kaybetmiþlerdir. Çünkü insan olmak, baþkasýnýn acýsýný hissedebilmektir.

Biz bu topraklarda iyiliði öðreten, merhameti yaþayan, vicdaný diri tutan bir medeniyetin çocuklarýyýz. Bu medeniyetin adý “Nesli Ýhyâ, Medeniyeti Ýnþâ” mefkûresidir. Ve din düþmanlarý; onlar saldýracak, biz inþa etmeye devam edeceðiz. Onlar karalayacak, biz aydýnlatacaðýz. Onlar yýkacak biz yapacaðýz. Mücadele devam edecek…

Çünkü biz biliyoruz ki, merhamet eden bir millet yok olmaz. Vicdanýný kaybeden bir zihniyet ise tarih sahnesinden silinir. Bu vataný ve insanýmýzý kadim inanç deðerlerimizle yetiþtirmeye devam edeceðiz. Son nefese kadar.

Adnan Kalkan
Sosyolog
Eðitimci Yazar
adnankalkan01@gmail.com

Henüz Yorum yok

Ýlk yorumu siz yazýn.

Yorum Býrakýn

E-Mail adresiniz yayýnlanmaz.







Yazarýn Diðer Makaleleri