- 19 Haziran 2025 - -YENÝ- CAHÝLLÝÐE DAÝR BÝR ÖNSÖZ…
- 12 Haziran 2025 - ESAS MESELE NE?
- 31 Mayýs 2025 - DÜÞÜNCE KOZASI BU YAÐMUR…
- 23 Mayýs 2025 - NÝYET, KAPASÝTE VE VÝZYON…
- 14 Mayýs 2025 - SIRADANLAÞMAK…
- 05 Mayýs 2025 - GELÝÞMÝÞLÝK STANDARTLARI…
- 25 Nisan 2025 - BÝR AVUÇ PETROL…
- 18 Nisan 2025 - ANLAÞILMAYAN BÝR ÞEY VAR MI?
- 09 Nisan 2025 - MEDENÝYET, TEKNOLOJÝ, YABANCILAÞMA
- 27 Mart 2025 - ÞEHÝR VE ÞEHÝRLEÞME…
- 19 Mart 2025 - TURÝZM VE KALKINMA
- 12 Mart 2025 - GARÝPSENECEK BÝR DURUMDU BU.
- 05 Mart 2025 - ÝNSAN BU YA...
- 28 Þubat 2025 - YÜZEYSEL NETÝCELER…
- 19 Þubat 2025 - MESELE YÜK ALMAK…
- 13 Þubat 2025 - SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERÝ…
- 06 Þubat 2025 - KURAKLIK, DEPREM VE SAVAÞLAR
- 01 Þubat 2025 - AÝLE, BOÞANMALAR VE TESPÝTLER…
- 25 Ocak 2025 - MESELE, BUNDAN MI ÝBARET?
- 16 Ocak 2025 - BÝLGÝNÝN FAY HATTI (1)
- 08 Ocak 2025 - ARABESK KÜLTÜR…
- 02 Ocak 2025 - COÐRAFÝ SÝYASET…
- 26 Aralýk 2024 - ÝLETÝÞÝM VE ULAÞIM…
- 18 Aralýk 2024 - ÝKLÝM MÜLTECÝSÝ
- 11 Aralýk 2024 - KÜRESELLEÞME VE SORUNLAR…
- 05 Aralýk 2024 - KÝM NE ANLADI?
- 27 Kasým 2024 - TEÞBÝHTE HATA VAR MI?
- 20 Kasým 2024 - ÝKLÝM VE ÇEVRE…

MEHMET TOPUZ
-YENÝ- BÝR YAZ MEVSÝMÝ…
BÝR YAZ MEVSÝMÝ…
Bir yaz mevsimi… Yüksek daðlar kýþtan kalma soðuðun titremesiyle üþüyordu. Hava bulutlarýn etkisiyle karamsar bir ruh haline bürünmüþtü. Uzun bir yolculuða çýkmak gibi telaþýn arifesinde sessiz sakin vedalaþmalar kendisini adýmlara býrakmýþtý. Ve belki de gurbette olmanýn sýlaya olan yolculuðundan çok uzaktaydý insan.
Þehrin merkezinde kalabalýk selinin tam ortasýnda bir an duraksadý. Asfalttan gelen bunaltýcý sýcak havanýn etkisiyle araçlarýn beklemekle ilerlemek arasýnda yol aldýðýný birazdan kararmýþ gökyüzünden düþme ihtimali olan bir damla yaðmurun beklentisi ile adým adým ilerliyordu. Koskoca kýþ mevsimi kendisini yaz mevsimine býrakmýþ. Sýcaklýklarýn yer yer eksi dereceleri gördüðüne þahitlik etmiþti. Ve geçmeyen ne var ki; diye kendi kendine söyleniyordu. Yaz mevsimi de gelir, kýþ mevsimi de geçer, bazen zorluklar kolaylaþýr ve bazende dert denilen derdin dert olmadýðýný anlar diye düþünüyordu insan.
Yaz mevsimini karþýlayan beþeriyet orta kuþakta yaþamanýn iklimsel telaþýndan bir nebze uzaklaþmýþ gözüküyordu. Bir kýþ mevsiminin kalýntýlarýný konuþuyordu insanlar. Zirai dondan sonra insanlar meyve vermeyen her bir aðaç için bakýmlarýný tamamlama gayretine düþmüþtü. Belki umut tam da böyle bir þey idi. Umut; hayata dair bir beklentinin de el kitabý idi belki. Bir bardak çay içme düþüncesi ile bir çay ocaðýnda bir bardak çay içmenin telaþýnda gelecek bir bardak çayý beklemeye baþlamýþtý.
Tabi bir yandan kendi dertlerine ya da dert edindiklerine dalmýþtý beyni. Ve binlerce insan var demek ki her insanýn bir derdi var diye kendi içinden söyleniyordu, bir bardak çayýný yudumlarken. Aslýnda insan neyi dert edineceðini bilmiyordu. Çünkü dert sandýðýnýn dert olmadýðýný baþka insanlarýn dertlerine kulak verdiðinde anlýyordu. Aradan geçen vakit diliminde hafiften yaðmur damlalarý aracýn camýna düþmeye baþlamýþtý. Yaðacak bir damla yaðmur dahi sýcak hava kütlesinin biraz daha serinlemesine neden olmuþtu. Ve radyo da çalan türküye hafiften ses verdi.
Beþeriyetin kendi içinde yaþadýklarý durumu bir radyo kanalýnda bir haber bülteninden dinlemeye baþladý. Beþeriyet diyordu; insanlýk kavramýndan uzaklaþtý. Savaþlarda masum insanlarýn öldürüldüðü bir dünya galiba anlamlandýramadýðý, bir deðeri olmayan ve düzensizlikten beslenen düzen bu mu? Nasýl olurda, Filistin’ de insanlýðýn katliamýna dünya sessiz kalabilirdi. Beþeriyet insanlýða karþý galiba bir mücadeleye giriþmiþti. Beþeriyetin, kapitalist ve materyalist anlayýþýna insanlýðý, masumiyeti, merhameti, vicdaný kurban etmekte ne demekti.
Ve günlerce konuþan insanlar, yerelin gündemi elbette farklýydý. Derdi olan insanlar ve bir ekmek mücadelesi, koþuþturmaca ve yaz mevsiminin bunaltýcý etkisinden uzaklaþma gayretinde olup tatil yapma anlayýþýna evrilen düþünceler. Hepsi ama hepsi bir yaz mevsiminin kendi içinde yer edinen düþünceleri idi. Ve bunlar insana dair idi.
Ve bir teyze ile yaþlý bir amca; dertlerini anlatýyorlardý. Kim sahip çýkardý insanýn derdine… Aslýnda beklemedikleri bir yerden imtihan olmuþlardý. Yaþýn ilerlediðini dert ve sýkýntýlarýn aðýr geldiðini gençlikte ise bir þekilde katlanýldýðýný söylüyorlardý. Dinledikçe, bir yaz mevsiminin bunaltýcý havasýnda motive edici ifadelerinde artýk bir önemi olmadýðýný anladý o an. Dinlerken bir yandan beyninde bunu düþünüyordu. Ýnsan yaþ aldýkça ifadelerin de artýk kýymet takdirine dair bir olumlu düþüncenin dahi önemi kalmýyor demek ki, demekten de kendisini alamadý. Elbette herkesin bir derdi vardý.
Vakit ilerliyor; fakat insanlarýn beyinsel aktivitelerine dair bir geliþme olup olmadýðýný da üslubundan anlýyordu insan. Yaþ ilerliyor, tarlalar sararmaya yüz tutmuþ; bir yaz mevsiminin aðaç gölgesinde seyreden aksý, sonbahara doðru ilerliyordu. Ve herkesin derdi kendine büyüktü.
Saðlýcakla kalýn…
Henüz Yorum yok