MEHMET TOPUZ

TEÞBÝHTE HATA VAR MI?

TEÞBÝHTE HATA VAR MI?

Teþbih, kelimesinin kavramsal karþýlýðýna dair bir ifade ile cümleye baþlamak faydalý olacaktýr. Ne anlama geldiði hususunda bilmeyenler ya da öðrenmek isteyenler için faydalý olma düþüncesiyle… Teþbih(benzetme).

Teþbihte hata var mý? Cümleye þu aradan baþlayýp devamýna dair üç beþ kelam bir þeyler söylemek için belki motive amaçlý söylenmiþ sözler dizisinde bir cümlenin teþbihte yerini konuþalým. Teþbihte yeri aslýnda doðru söze ne denir; cümlesinin eþliðinde kýymetli olsa gerek.

Akarsuyun önüne her vakitte bir taþ atan olur; ifadesine dair bu haftanýn yazýsýný deneme formatýnda kaleme almak istedim.

Akan suyun önüne her vakitte bir taþ atan olur. Bu cümle gündelik hayatýn içinde manidar bir yer kapladýðý düþüncesindeyim. Ya da bazen akarsuyun tabanýnda, akarsuyun akýþ þiddetine baðlý olarak kendisinin sürükleyip getirdiði taþlarýn bir müddet sonra mecranýn týkanmasýna ya da akarsuyun yön deðiþtirmesindeki etkisi üç aþaðý beþ yukarý yaþam bilgisine sahip olanlarýn malumudur.

Burada neyi derin düþünebiliriz, kýsmýnda bir soru yöneltsem ve desem ki, taþýn aðýrlýðýnýn olup olmadýðý ya da kendi iþinde, kendi mecrasýnda ve kendi derdinde olmak gibi bir durumun karþýsýnda insaný bulmak ibret verici. Ne yapmak gerektiði ve nasýl bir tepki vermek gerektiði hususunda kararsýzým. Bir tavsiye verme durumunda ve mantýðýnda da deðilim. Çünkü verilen tepki de aslýnda akarsuyun önüne atýlan bir taþ gibi durmakta, diye mi düþünmeliyim.

Konuyu gündelik hayatýn içinden alýp elit bir yere taþýma niyetinde de deðilim. Aristokrat bir mantýkla deðil, Anadolu irfanýnýn bakýþ açýsý içerisinde bir akarsuyun beþeri temsiliyetine ya da bir baþarýyý temsil kabiliyetinin derinliði, çaðlarý içine alacak kadar derin ve cümlenin tartýdaki yerine dair ise maddi bir deðerle ölçülemeyecek kadar kýymetli olduðu su götürmez bir gerçek gibi durmakta.

Þu aradan devam edelim. Popüler kültürün elbette dayatmalarý ya da þehirleþmenin getirdiði veriler de gündelik kavramýn içerisinde yer almakta…

Þöyle, son dönemlerde dünya gündeminde psikologlara duyulan ihtiyaçta artmýþ gibi gözükmekte. Evvel zaman dilimi içerisinde sorunlarýn gün yüzüne çýkmadýðý gibi bir gerçek mi vardý. Ya da geçmiþte insanýn meþguliyeti ya da beynini meþgul edecek veriler mi yaygýndý?

Ya da bugün için kentleþmenin getirdiði problemler mi söz konusuydu? Hadi daha ötesine dair teknolojinin geliþmesi gündelik hayatýn kolaylaþmasý ile birlikte insanýn meþguliyeti ve cevizin kabuðunu yirmi dört saatte ne ile doldurmasý gerektiðinin afallamasý mýydý söz konusu mevzu?

Her ne ise; sonuçta insan beyninin derinliði hususunda düþünme kabiliyeti olan bir parçanýn yaratýlýþýna dair bir mevzu ortaya çýkarma derdinde de deðilim. Yeni bir buluþa ya da bulunmuþ olana yönelik bir keþife gerek var mý? Gerekliliði hususunda; yeni bulgularda, teknolojinin varlýðý ve bilimin geliþmesi ile orantýlý durmakta.

Daha da açýk söylemek gerekirse, bir insanýn insanlýða dair bir katma deðerinin olmasý gerekir. Fakat buradaki üretim ise, olumlu ya da faydalý olup olmadýðý konusu da önem arz etmekte; diðer türlüsü ise bir problem teþkil edebilir. Diðerinin diðeri hususunda bir problemin kaynaðý konuþulacaksa þu sorulabilir; insanýn birey temelinde beyinsel ve düþünsel boþlukta olmasý mýdýr; bütün mevzu.

 Saðlýcakla kalýn.

Henüz Yorum yok

Ýlk yorumu siz yazýn.

Yorum Býrakýn

E-Mail adresiniz yayýnlanmaz.







Yazarýn Diðer Makaleleri