- 15 Ekim 2025 - -YENÝ- EÐÝTÝM DE BAÞARI ANLAYIÞI…
- 10 Ekim 2025 - DÝJÝTAL EÐÝTÝM…
- 03 Ekim 2025 - JEOPOLÝTÝK ve JEOSTRATEJÝK
- 01 Ekim 2025 - ZÝHÝNSEL HAVA KÝRLÝLÝÐÝ
- 24 Eylül 2025 - KÖR NOKTA…
- 27 Aðustos 2025 - MODERNÝTE ÝLE TANIÞIKLIK…
- 20 Aðustos 2025 - KÝM BUNLAR…
- 14 Aðustos 2025 - ESKÝDEN VAZGEÇTÝM… YENÝSÝ NEREDE?
- 07 Aðustos 2025 - BELKÝ BASÝT GELEBÝLÝR?
- 01 Aðustos 2025 - MASUMÝYET KARÝNESÝ MÝ BU?
- 23 Temmuz 2025 - SÜRESÝZ NAFAKA
- 17 Temmuz 2025 - ÝSRAÝL, ABD ve HAÇLI ZÝHNÝYETÝ…
- 10 Temmuz 2025 - TERAZÝNÝN KEFESÝ BOÞ…
- 01 Temmuz 2025 - BÝR YAZ MEVSÝMÝ…
- 19 Haziran 2025 - CAHÝLLÝÐE DAÝR BÝR ÖNSÖZ…
- 12 Haziran 2025 - ESAS MESELE NE?
- 31 Mayýs 2025 - DÜÞÜNCE KOZASI BU YAÐMUR…
- 23 Mayýs 2025 - NÝYET, KAPASÝTE VE VÝZYON…
- 14 Mayýs 2025 - SIRADANLAÞMAK…
- 05 Mayýs 2025 - GELÝÞMÝÞLÝK STANDARTLARI…
- 25 Nisan 2025 - BÝR AVUÇ PETROL…
- 18 Nisan 2025 - ANLAÞILMAYAN BÝR ÞEY VAR MI?
- 09 Nisan 2025 - MEDENÝYET, TEKNOLOJÝ, YABANCILAÞMA
- 27 Mart 2025 - ÞEHÝR VE ÞEHÝRLEÞME…
- 19 Mart 2025 - TURÝZM VE KALKINMA
- 12 Mart 2025 - GARÝPSENECEK BÝR DURUMDU BU.
- 05 Mart 2025 - ÝNSAN BU YA...
- 28 Þubat 2025 - YÜZEYSEL NETÝCELER…
- 19 Þubat 2025 - MESELE YÜK ALMAK…
- 13 Þubat 2025 - SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERÝ…
- 06 Þubat 2025 - KURAKLIK, DEPREM VE SAVAÞLAR
- 01 Þubat 2025 - AÝLE, BOÞANMALAR VE TESPÝTLER…
- 25 Ocak 2025 - MESELE, BUNDAN MI ÝBARET?
- 16 Ocak 2025 - BÝLGÝNÝN FAY HATTI (1)
- 08 Ocak 2025 - ARABESK KÜLTÜR…
- 02 Ocak 2025 - COÐRAFÝ SÝYASET…
- 26 Aralýk 2024 - ÝLETÝÞÝM VE ULAÞIM…
- 18 Aralýk 2024 - ÝKLÝM MÜLTECÝSÝ
- 11 Aralýk 2024 - KÜRESELLEÞME VE SORUNLAR…
- 05 Aralýk 2024 - KÝM NE ANLADI?
- 27 Kasým 2024 - TEÞBÝHTE HATA VAR MI?
- 20 Kasým 2024 - ÝKLÝM VE ÇEVRE…

MEHMET TOPUZ
NE MAKAM… NE MEVKÝÝ…
NE MAKAM… NE MEVKÝÝ…
Makam ve mevkiinin gerçek amacý ne? Makam ve mevki sahibi insanlarýn temel amacý ne olmalý? Ya da yönetici olmanýn gerçekte taþýdýðý anlamýn içeriði nasýl düþünülmeli?
Makam ve mevkiiler hangi kademe de olursa olsun ego tatmin yeri deðildir. Kendini dev aynasýnda görenler, verilen makamýn hakkýný vermek vebali ile vicdaný arasýnda bir teraziye sahip deðilse sonuçlarý sadece bir kiþiye deðil, toplumun bütün kademelerini olumsuz etkileyebilir. Burada bahsettiðim kýsým þurasý… Seçilmiþ ya da atanmýþ olmak bu anlamda bir ayrýma tabi deðildir. Çünkü liyakat sahibi olmak, töreyi kanunu ve vatandaþýn talep ve isteklerine olumsuz anlamda yaklaþmak tarihi süreçte tepkiden baþka bir þey getirmemiþtir.
Oturduðu koltuðun hakkýný vermek ve bir yönetici anlayýþý içerisinde yön vermekten, olumlu yönde bir deðer katmaktan uzakta olan her anlayýþ ne yazýk ki dünya arenasýnda sonuçlarý hesaplamakta dahi güçlük çekilecek bir duruma sürüklemiþtir insanlýðý. Çok uzakta örnek aramaya gerek var mý? Güçlü devlet statüsünde olduðunu iddia eden makamýn hakkýný veremeyen batýlý devletler insanlýða kan gözyaþý ve soykýrým getirmekten baþka ne iþe yaradýlar.
Mikro bazda yerel de dahi ego dan baþka bir anlam taþýmayan bir makamda yer iþgal eden her zihniyet geleceðe yönelik vizyoner bir bakýþ açýsý saðlamaktan uzakta sadece zarar vermiþtir. Görev isteyene deðil, kendini yetiþtirmiþ, üslubun ne demek olduðunu bilen, ego dan sýyrýlmýþ, makam ve mevkiinin geçici olduðunu bilen bir anlayýþ ve her makamýn vatandaþýn geleceði için deðerli olduðunu bilmek ve konuyu bu çerçeve de deðerlendirmek gerektiði elzemdir.
Yönetici olmak, yok saymak deðildir. Sabýr, feraset ve basiret sahibi olmadan bilgiyle harmanlanmayan, toplumun bütün kademeleri içerisinde yer edinmeden sadece bir koltuk ve makam içerisinde konuya vakýf olmak koltuðun ve makamýn ne anlama geldiðinin bilincinde olmamak maalesef materyalist ve kapitalist bir yaklaþýmdan öteye geçmeyecektir. Diðer yönüyle ateþin yakýnýnda ki ýsýnýr; cümlesiyle de konu bir yere baðlanabilir. Ateþe yakýn olduðunu bilmek, aslýnda ateþin sadece ýsýnmaya katký saðladýðý yönüyle bakmak ise, ateþin yakma özelliðini hiçe saymak olacaktýr. Yani buradan bir çýkar saðlamak kinayeli yönü itibariyle sadece bir müddet ýsýnmayý da beraberinde getirebilir. Fakat sonuçlar süreci nereye götürür bilinmez.
Makamlar ve mevkiiler geçicidir. Bu tarihte de böyle… Makamlar þov yeri deðildir. Talip olanlar unutmasýn ki vatandaþa uzak olan her yönetici bir aristokrat alan oluþturmuþtur. Milleti hakir gören, milletin deðerlerinden uzakta, aþaðýlayýcý bir gözle bakan bir anlayýþýn akýbeti ne ola acep… Zor olana talip olmak herkesin yüklenebileceði bir sorumluluk deðildir. Makamlar konfor alanýndan daima uzaktýr. Bir konfor alaný olarak düþünmek ateþin varlýðýndan ve yakma özelliðinden bir haber olmakla eþ deðerdedir. Bir haber olmak ise, liyakatsiz, sorumluklarýnýn farkýnda olmayan, koltuktan aldýðý güçle ilerleteceði süreç bir disiplin anlayýþý da deðildir. Sadece kiþisel bir zannýn anlýk keyif hali olsa gerek. Ve bu keyif halinin sonuçlarý malumunuz kepazeliktir. Ve ne vakitten beri kepazeliðin adý mücadele oldu. Tarihe de kepazelik olarak not düþüldüðünden kimsenin þüphesi olmasýn.
Son olarak þuraya da deðinmeden geçemeyeceðim. Katil sürüsü yahudi ve yahudi anlayýþý da kendilerinden hariç bütün bir beþeriyeti köle olarak düþünüp güya kendilerini üstün ýrk sanýyorlar. Ve bu onlar için bir makam ve mevkii. Sonuçlarýný anlatmaya gerek var mý? Filistin de binlerce insaný çoluk çocuk, yaþlý demeden katlettiler, dünyanýn gözü önünde…
Saðlýcakla kalýn…
Henüz Yorum yok