MEHMET TOPUZ

-YENÝ- BATI, YUNAN, SÝYASET.

BATI, YUNAN, SÝYASET.

Ülkelerin kendi iç dinamiklerini konuþmak niyetinde deðilim. Siyasetin kýtalarýn genelinde ve temelden gelen anlayýþý üzerine birkaç kelam etme niyetindeyim. Böyle bir niyetin oluþmasý da sonuçta mikro temel de kendi kanaatimce yaþam eþittir; siyaset diyebilirim. Makro siyasetin dünya ölçeðinde ki yeri hususunda geçmiþten geleceðe, insanýn fikri temelini oluþturan, geçmiþ çaðlara dair düþüncelerin yerini hala koruyor olmasýdýr.

Bu ölçek dâhilinde günümüz siyasi coðrafya alanýnda deðiþen parametreler geçmiþten gelen problemlerin geleceðe taþýnmasýndan baþka bir þey olmadýðý gözükmekte… Batý siyaset anlayýþýnda insanýn aslýnda doðuþtan kötü olduðunu ve bunun biçimlendirilmesi gerektiði kanýsýna sahip bir anlayýþ söz konusu. Orta Asya’nýn siyaset anlayýþý bunun tam tersi yönünde bir anlayýþa sahip olmasa da düþünceler ve fikirler devletin genel siyaset hattýný geçmiþten gelen filozoflarýn düþüncesi eþliðinde deðiþime uðratmýþtýr. Çünkü siyasetin temeline, Konfüçyüs’ün öðretileri eþlik etmiþtir bir anlamda.

Hindistan ve çevresinde ise; çok tanrýlý dinlerin siyasete ve devlet yönetimine olan etkisi yadsýnamaz. Siyasetin çehresini kast sistemine raðmen ayakta tutmaya çalýþan bir anlayýþ, siyasetin yapay dinler üzerindeki etkisi ve bu çok tanrýlý suni nitelikli düþünceler otoriteye itaatin saðlanmasý noktasýnda ciddi katký saðlamýþtýr. Ve bu da sonuçta bir yönü itibariyle kast sistemini meþrulaþtýrmýþtýr. Tanrýsýz bir din anlayýþý bu coðrafya üzerinde büyük etkiye sahiptir.

Batýnýn siyaset anlayýþýna dönecek olursak; modern devlet formuna sahip olmak ve bu anlamda aydýnlanma düþüncesi adý altýnda ilerleme gösterdikleri yönünde ciddi bir iddiaya sahipler. Bu gerçekçi olmayan iddia ne yazýk ki Orta Çaðýn karanlýðýndan çýktýðýný iddia eden batýlý zihniyet hala son geliþmeler ýþýðýnda görüldüðü üzere bunu aþma kabiliyetini gösterememiþtir. Yani batý ve batýlý düþünce anlayýþý teolojik evreden, metafizik evreye ve buradan pozitif evreye doðru ilerleyiþini kapitalizmin yamalý bohçasýna kaptýrmýþtýr.

Yunanistan…

Ortada bir siyaset varsa, bunun gerçekçi ve rasyonel zeminde argümanlarla açýklamak gerekir. Kolay öðrenmek, kolay anlaþýlacaðý anlamýný hiçbir vakitte taþýmadý. Bugün Yunanistan ve Batýlý devletler bu anlamda lider ve yönetme yetkisine sahip bireyler yetiþtirmekten çok uzakta. Bugün Batýlý ülkelerin coðrafyasý ile bütünleþmiþ devletler bir savrulma içindeler. Yunanistan da bunlardan biri. Çünkü siyasetin temel paradigmasýna inildiðinde devlet yönetime talip olacaklarýn bir takým hasletlere sahip olmasý gerektiði yönünde nasihatler bulunmaktadýr. Ancak Antik yunan anlayýþýndan uzaklaþmalarý ve bu anlamda fikri geliþimleri yetersiz bir anlayýþla siyaset üretmek, tehdit dilini oluþturmaktadýr. Ve bu dil sonuçlarý itibariyle diplomasi anlayýþýndan tamamen uzaktýr.

Kýta sahanlýðý, Fýr hattý sorunu, On iki ada sorunu ve Akdeniz de deniz mili sorunu Yunanistan’ýn yýllardýr konuþtuðu sorunlar… Uluslararasý hukukta; Siyonizm ve batýlý devletlerin anlayýþýna göre hüküm vermekte ve dünya barýþýný sözde savunan batý çýkýþ kapýsý aramakta. Sömürgeciliðe karþý çýkan uluslarýn sayýsýnýn artmasý ve buna baðlý korku, bunlarýn güya yeni toprak paylaþýmlarýna kapý aralayacaktýr. Düzmece olan yenidünya düzeni diye ortaya attýklarý kavramlar teknolojiden ve teknolojik geliþmelerin ilerlemesine baðlý bir düþünce anlayýþý deðil; elbette.

Kara parçalarýnýn denizler üzerinde kýta sahanlýðý hakký vardýr ve bu komþu ülkelerin karþýlýklý haklarýdýr. Yunanistan’ýn, mavi vatana olan gaspý hiçbir arenada gerçekçi ve rasyonel zemine sahip deðildir. Çünkü Kýbrýs’ta ayný hikâyeyi Siyonizm’in ve Batýnýn uþaklýðýnda gerçekleþtirme anlayýþýnýn sonu yine hüsrandýr. KKTC vatan topraklarýdýr. Ve vatanýmýzdýr. Adanýn tamamýna sahip olma gibi Rum tarafýndaki ifadelerin karþýlýðýnda þunu ifade edeyim; ada Osmanlý topraðýdýr ve biz mirasçýsýyýz.

Henüz Yorum yok

Ýlk yorumu siz yazýn.

Yorum Býrakýn

E-Mail adresiniz yayýnlanmaz.







Yazarýn Diðer Makaleleri